Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15912 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19598 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GÖLKÖY ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2014/20-2014/63Taraflar arasındaki Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavada; Gölkay Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 22.01.2014 tarih ve 2014/4 sayılı kararının iptali talep edilmiş, mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık; davacı elektrik dağıtım şirketinin, abonelerinden; kayıp-kaçak, sayaç okuma, parekende satış hizmeti ve iletim bedeli isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de, Tüketici Hakem Heyeti Kararının iptalinin gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı tüketicinin, 01.10.2013 tarihli dilekçeyle hakem heyetine başvurarak; kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli ve dağıtım bedeli adı altında kendisinden haksız olarak alınan paraların, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tarafına iadesine karar verilmesini talep etttiği, Gölköy Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin; tüketicinin şikayetini kabul ederek, alınan bedellerin, tüketiciye iadesi yönünde karar verdiği, davacı elektrik dağıtım şirketinin, iş bu kararın iptali için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Kayıp/kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp/kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp/kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinin 1 .fıkrasında, bu Kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kendisine verilen yetki ve görev doğrultusunda 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp/kaçak bedeli tahsil etmişlerdir. Ancak, tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.Elektrik dağıtım şirketlerinin; EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları bedellerin, elektrik enerjisi kullananlara, aktif tüketim bedeli dışında ek bir mâli yük ve külfet getirdiği açıktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler ancak kanunla konulabilir, değiştirilebilir veya kaldırılabilir. Elektrik Piyasası Kanununun verdiği yetki uyarınca çıkarılan EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı kuralına ve Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmediği ortadadır. Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak (hırsızlanmak) suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gidilmesi hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile de bağdaşmaz. (HGK 21.05.2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar)Elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi bizzat enerjinin sahibi bulunan dağıtım şirketlerine aittir.Diğer taraftan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi davacı dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne var ki, davaya konu bedeller ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulü mümkün değildir.Hâl böyle olunca mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek; kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.