Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15911 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12982 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİDAVALILAR : 1- ..., 2- ...Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılar adına kayıtlı 00000307570 nolu elektrik aboneliğine ilişkin olarak elektrik borcundan doğan 2.883,76 TL'yi davalıların ödemediğini, bunun üzerine .... sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı itiraz ettiklerini, davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalılar cevap dilekçesi ile, dükkanlarının bulunduğu binanın 5 katlı ve 25 adet bağımsız bölümden oluşan işyeri olduğunu, bu binada kendilerine ait .... adına 369690 nolu ve ...'a ait 322850 nolu abonelik olmak üzere 2 adet elektrik aboneliği bulunduğunu, ortak kullanımın her katta olan otomatik sensörler ile yapıldığını, kendi işyerlerinin yeri ve girişinin farklı olduğunu, borçla ilgileri bulunmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun "Amaç" başlıklı 2.maddesinde "Bu kanunun birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş, yasanın 3.maddesinde "Tüketici; mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Yasanın amacı içerisinde 3.maddede tanımları verilen satıcı ve tüketici arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Somut olayda, dava konusu edilen elektrik aboneliğinin Seyhan İşhanında bulunduğu iddia edildiğinden, davalılar tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü ticaret mahkemelerin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca, yargılamanın genel hükümlere göre Ticaret Mahkemesi sıfatı ile yapılması gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.