Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15898 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15711 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.'nun 438.maddesinde öngörülen duruşma sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 22.400 TL'ye çıkarılmıştır. Temyize konu edilen değer, duruşma sınırının altında olduğundan; davalı tarafın duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı, davalı ile aralarındaki elektrik aboneliği nedeniyle 2013/Ocak-2014/Temmuz tarihleri arasında düzenlenen faturalarda davalının haksız olarak perakende satış hizmeti, sayaç okuma, iletim, dağıtım bedeli olarak 17.750,03 TL tahsil ettiğini ileri sürerek; söz konusu bedelin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlike davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ve 16.978,47 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilemesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-) Dava, davacının elektrik aboneliğinden tahsil edilen perakende satış hizmeti, iletim, dağıtım ve sayaç okuma bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.Dava, 6335 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5. maddelerinin yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır.Anılan Yasanın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş; müteakip 5. maddesinde ise, “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılır... Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere, dava konusu abonelik ticarethane aboneliğine ilişkin olduğundan uyuşmazlık; ticari mahiyette olup,davanın çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisindedir.Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, o yerde ayrı bir Ticaret Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılacağına karar verilerek, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi olarak işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma nedenine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.