MAHKEMESİ : BURSA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2012/968-2014/38Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesinde; aboneliği dava dışı yüklenici adına kayıtlı olan meskenin, elektrik borcunun ödememesi gerekçe gösterilerek elektriğinin davalı görevlileri tarafından kesildiğini, müvekkillerinin elektriklerin kesik olduğu 11/02/2011 - 22/04/2011 tarihleri arasında 71 gün boyunca...........'de kaldıklarını, ............'e araçları ile gidip gelmek için harcadıkları yakıt nedeniyle 968,92 TL maddi zararlarının bulunduğunu, müvekkillerinin aile düzenlerinin bozulduğunu, küçük çocuklarının psikolojisinin etkilendiği ileri sürerek; 968,92 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesi istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre; davalının davacı tarafa yönelik haksız ve hukuka aykırı bir eyleminin bulunmadığı, bu durumda davacı taraf yönünden maddi ve manevi tazminat talep edilebilmesinin yasal şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olaya gelince, dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu elektrik abone sözleşmesinin kurulmasından önceki döneme ilişkin maddi ve manevi tazminat talep edildiğinden, davacı taraf tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Hal böyle olunca, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemenin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10 .2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.