MAHKEMESİ : BATMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/03/2014NUMARASI : 2012/494-2014/191Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi S. Y. 'un 27/09/2011 tarihinde Batman İli ............... İlçesi .............. Mahallesi ........ Sok. No: ................adresinde olan bina inşaatında çalışırken bina bitişiğinden geçen enerji nakil hattındaki elektrik çarpması neticesinde ağır yaralandığını ve hastaneye yetiştirilmeden olay yerinde yaşamını yitirdiğini, hattın yapım aşamasında yönetmelik hükümlerine aykırı davranıldığını ve doğan zarardan davalı kurumun sorumlu olduğunu, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını ve 8 nüfuslu ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını, davacı Berfe'nin ev hanımı olduğunu ileri sürerek; olay gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı Berfe için 30.000,00 TL, diğer her davacı için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatla, 12.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; olayın meydana geldiği yerdeki bakım ve onarım işlerinin yapılması ile ilgili ihaleyi üstlenen yüklenici şirketin .............. Elk. İnş. Tah. Tic. ve San. Ltd. Şti. olduğunu, husumetin bu şirkete yönetilmesi gerektiğini, davacıların murislerinin, bina maliklerinin ve Belediye Başkanlığının ağır kusurlu olduklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 12.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine; Davacı Berfe için 4.000,00 TL, diğer davacılar için 2.000,00'er TL'den olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Davacı tarafın manevi tazminata yönelik temyiz itirazına gelince; davada TBK'nun 58.maddesi (BK'nun 49.maddesi) gereğince manevi tazminat talep edilmektedir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. O halde bu tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli miktar kadar olmalıdır.Davacıların bu olay nedeniyle manevi yönden üzüldükleri tartışmasızdır. Mahkemece; olayın oluş biçimi, kusur durumu, olayın özellikleri ile sonucu itibariyle ve ekonomik olgular dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarı az olduğundan kurulan hüküm bu nedenlerle bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.