MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu (E) bloktaki (8) nolu bağımsız bölümü inşaat bitiminden sonra müteahhitten satın aldığını, akabinde kiraya verdiğini, davalı elektrik idaresinin 2010 yılının Kasım ayında inşaat sırasındaki müteahhite ait şantiye aboneliğinden kaynaklanan elektrik borcu nedeniyle (E) bloğun elektriğini kestiğini, elektriğin bağlanması için davalı idareye bir çok kez başvurduklarını, elektrik dağıtım şirketinin şantiye aboneliğinden kaynaklanan borcun ödenmesi kaydıyla elektriğin bağlanabileceğini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin elektrik aboneliği tesisi istemiyle tüketici mahkemesine dava açtığını, mahkemece, aboneliğin tesisine karar verildiğini, elektriğin kesik olması nedeniyle 2010 yılı Kasım ayından 2011 yılı Aralık ayına kadar daireyi kiraya verememesi nedeniyle kira kaybına uğradığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutup, 11 aylık kira bedeli karşılığı 2.000,00 TL'nin en yüksek mevduat faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 5.392,50 TL'ye çıkarmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, diğer taraftan davacının süresi içinde müvekkiline müracâat edip; kanun ve yönetmelikte aboneliğin tesisi için öngörülen gerekli şartları sağlamış olsaydı abonelik verileceğini, şantiye aboneliğinden elektrik kullandığını, davacının dairesinin bulunduğu binada bulunan dairelerin iki yıl boyunca usulsüz olarak şantiye aboneliğinden elektrik kullandıklarını, şantiye aboneliğini kullanan ve ferdi abonelik almayan daire sahiplerinin kullandıkları elektrik bedelini ödemeyince usulüne uygun abonelik olmayan sayaçların elektriğinin kesildiğini, davacının abone olmak için müracâat etmediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; elektriğin kesilmesi nedeniyle davacının dairesini kiraya veremediğini, bundan dolayı 5.392,50 TL zararı olduğu ve bu zararın doğmasına davalının sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilerek; 5.392,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davacıya ait dairenin elektriğinin kesilmesi nedeniyle davacının dairesini 11 ay boyunca kiraya verememesinden kaynaklanan maddî zararın (kira kaybının) davalı elektrik idaresinden tahsili istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; şantiye aboneliği üzerinden elektrik tüketen bağımsız bölümlerin ve inşaat aşamasındaki şantiye aboneliğinden kaynaklanan borçların ödenmemesi nedeniyle elektriğin kesilmesi sonucuna bağlı olarak, davacının evini kiraya verememesi nedeniyle doğan kira kaybından elektrik dağıtım şirketinin sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda; davacının satın aldığı (8) nolu dairenin ve diğer dairelerin ferdi elektrik aboneliklerinin bulunmadığı, ancak; müteahhite ait şantiye aboneliği üzerinden bağımsız bölümlerin elektrik tükettikleri, daha önceye dayalı şantiye aboneliği ve bağımsız bölümlerin tükettiği elektrik bedeli ödenmeyince davalı ... şirketinin elektriği kestiği, davacının maliki olduğu (8) nolu bağımsız bölümün elektriğinin 07/10/2010 tarihli, kaçak/usülsüz elektrik tespit tutanağı ile “abonesiz kullandığından” bahisle mühürlenerek kesildiği, bunun üzerine davacının elektrik dağıtım şirketine başvurduğu, dağıtım şirketinin (8) nolu bağımsız bölümün tükettiği elektrik bedelini (payına düşen) ödemesi ve mevzuattaki diğer şartları yerine getirip başvurması halinde elektrik aboneliğinin yapılacağını bildirdiği, bunun üzerine davacının, elektrik aboneliği tesisi için Antalya Tüketici Mahkemesine dava açtığı, Tüketici Mahkemesinin 27/10/2011 tarihli kararla; “ ... davacı abonenin meskeninde kullandığı sayacın tüketim miktarı kadar şantiye aboneliğinin borcundan sorumlu olması sebebiyle meskenindeki sayacın tüketim miktarına göre şantiye abonesi tarifesinden tespit edilecek borcun tahsilinin ve uyuşmazlık konusu 3668460 nolu şantiye aboneliğinin borcundan mahsubunun yapılması ve davacı tarafından elektrik tarifeleri yönetmeliği uyarınca mülkiyet belgesi veya kira sözleşmesi sunulması halinde geçici mesken aboneliğinin davalı kurum tarafından davacı adına yapılarak elektrik hizmetinden yararlanmasının sağlanmasına, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine” karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 13/12/2012 tarih, 2012/4125-9308 Esas, Karar, sayılı ilâmı ile onandığını, davacının bu ilâm gereğince bağımsız bölümün payına düşen bedeli ödediği, akabinde 29.11.2011 tarihinde elektrik aboneliğinin tesis edildiği anlaşılmaktadır.09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince; zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı dağıtım şirketinin elektriği kesmesi gerekir. Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre de; borç ödenmemesine rağmen yönetmelik gereğince elektriğin kesilmemesi nedeniyle borcun artmamasına neden olan dağıtım şirketinin (gecikme zammı açısından) müterafik kusurlu olduğu kabul edilmektedir.Kaldı ki; abonelik tesisine karar veren Tüketici Mahkemesinin bahsi geçen kararına göre de davacının (8) nolu bağımsız bölüm için şantiye aboneliği üzerinden tüketilen elektrik için payına düşen miktarda borçlu olduğu ve bu borcun ödenmesi şartıyla abonelik tesisine karar verildiği görülmektedir. Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. (TMK m. 2 )Buna göre, davacının sorumlu olduğu miktarı ödememesi nedeniyle davalı elektrik idaresinin elektriği kesmesinde ve abonelik tesis etmemesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, Antalya Tüketici Mahkemesi'nin 27/10/2011 tarih, 2010/617 Esas, 2011/606 Karar sayılı kararıda göz önünde bulundurularak; davacının, davalı idare tarafından tespit edilen tüketim endekslerinden sorumlu olup, bunun ödenmesi ve abonelik için yönetmelikte yazılı diğer şartları yerine getirmesi hâlinde, davalının abonelik sözleşmesi yaparak davacının hizmetten yararlanmasını sağlanmak zorunda olduğu, davacının sorumlu olduğu miktarı ödemekten kaçındığı için abonelik tesis edilmediği, davalının, tazminat (kira kaybı) yüklenebilecek derecede bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın kabülüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.