Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15857 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19974 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SİVEREK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2014NUMARASI : 2013/451-2014/226Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; Müvekkili A.. B.. aleyhine ve yokluğunda, davalı kurumun mobil personelince, 15.03.2013 tarihinde 80025 seri nolu kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini; bu tutanak çerçevesinde enerji piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliği kapsamında 90 gün üzerinden kaçak tahakkuku ve ek kaçak tahakkuku yapılarak 159.894.06 TL borç miktarı çıkartıldığını; kaçak tespit tutanağında belirtilen tarımsal sulama tesisinin, müvekkili A.. B.. ile bir ilgisinin olmadığını ileri sürerek; tahakkuk ettirilen 159.894.06 TL miktarınca davalı D.. D.. kurumuna borçlu olmadıklarının ve abonesiz olarak elektrik kullanmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacı hakkında düzenlenen tutanak ve bu doğrultuda yapılan tahakkukukun yönetmelik ve mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davalı kurum görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik zaptında; abone olmaksızın tarımsal sulama amacıyla sayaçsız kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek, tesisin koordinatları alınmış, kullanıcı adı ise boş bırakılmıştır. Davalı kurum, bu koordinatlar doğrultusunda anılan yerin davacıya ait olduğundan bahisle; kaçak tahakkukunun davacı adına yapıldığını açıklamıştır.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesine göre; ''Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi'' kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de; kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.Somut olayda; abone olmaksızın (sayaçsız) tarımsal sulamada 13. Madde kapsamında kaçak elektrik tüketiminde bulunulduğu sabitttir.Mahkemece; "...Tutanaklarda yer alan bilgilerin eksiksiz ve okunaklı olarak doldurulması esastır. Somut olayda, yukarıda değinilen usullere aykırı olarak gerçekleştirilen tespit sonucunda yapılan tahakkuk ile davacıya kaçak usulsüz elektrik cezası kesildiği anlaşılmaktadır. Gerekçesiyle" davanın kabulü ile, davacının davalıya 15.03.2013 tarih ve 80025 seri numaralı kaçak tespit tutanağına istinaden 159.894.06 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de; kaçak zaptında koordinatları belirtilen taşınmazın kime ait olduğu ve davacıyla bir ilgisinin olup olmadığı, taşınmazın fiilen kullanıcısının kim olduğu hususları araştırılıp saptanmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, kaçak tespit tutanağında koordinatları belirtilen yerin tapu kaydının ve çaplı krokisinin ilgili müdürlükten (Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'nden) istenmesi, tutanak tarihi itibariyle taşınmazın fiili kullanıcısının kim olduğunun muhtarlık ve zabıta araştırması yoluyla saptanması; bundan sonra, mahallinde, zabıt mümzisi tanıklar hazır bulundurulmak suretiyle uzman bilirkişi heyeti marifetiyle keşif icrasıyla, kaçak elektrik kullanma fiilinin kim tarafından işlendiğinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.