Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15822 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18612 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ALANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/07/2014NUMARASI : 2014/168-2014/452Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, elektrik aboneliği nedeniyle boş olan apartmana 500TL elektrik borcu tahakkuk ettirilmesi üzerine, davalı kuruma itiraz ettiğini; muayene için götürülen sayacın bozuk olduğunun tespit edildiğini ve davalı kurum tarafından 25.12.2008 ila 15.01.2010 tarahleri arası enerji tüketimi 77.571, 20kw kabul edilerek, 28.663TL borç tahakkuk ettirildiğini; oysa, 2007 ila 2008 yılları yıllık tüketim ortalamasının 13.000kw olduğunu; müvekkilinin, tahakkuk ettirilen miktarı 9 taksitte davalı kuruma ödemek zorunda kaldığını belirterek; 31.05.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının elektrik aboneliğinin şantiye aboneliği olduğunu, taşınmazın yaz aylarında otel çalışanlarının kullanımına sunulmakla, tespit edilen tüketimin normal olduğunu, davacının taksitlendirme ile borcu kabul ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat davası olarak nitelendirilmekle, olayda BK 66.maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği, son taksit tarihinden dava tarihine kadar bu sürenin geçirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Somut olayda; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunda uyuşmazlık yoktur. Dava konusu ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle B.K. 125. ( yeni TBK 146. ) maddesi gereğince 10 yıl olup, dava tarihine kadar geçen sürede, zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle, davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.