MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; olay tarihi olan 17.01.2013 günü, davalı kuruma elektrik aboneliğinin bulunduğu evin elektriğini besleyen akımın yüksek gerilim sonucu kısa devre meydana getirmesi neticesinde davacıya ait evde yangın çıktığını, bu yangın sebebiyle davacıya ait evin içindeki tüm eşyaların kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek 10.000-TL maddi tazminatın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 07.06.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, 11.548,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalı vekili; yangın çıkmasında herhangi bir ihmal ve kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporları ve ıslah dilekçesi hükme esas alınarak; davanın kabulü ile 11.548,00 TL'nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı kuruma elektrik aboneliğinin bulunduğu evin elektriğini besleyen akımın yüksek gerilim sonucu kısa devre meydana getirmesine bağlı olarak davacıya ait evin yanması nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının evinde meydana gelen yangın nedeniyle, enerji nakil hattının maliki olan davalıya izafe edilebilecek bir kusurun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Borçlar Kanununun 41.maddesinde deyimini bulan zarar, mal varlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim tazminatın amacı da mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. Aynı Kanunun 58/1.maddesi gereğince imal olunan bir şeyin sahibi o şeyin korunmasındaki kusurundan dolayı oluşan zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım ve onarım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. Diğer taraftan, bilirkişilik müessesesi HMK'nın 266 ncı maddesinde (eski HUMK 275) düzenlenmiş olup, bu hükme göre çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunlu kılınmıştır. Nitekim bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir. Hükme esas alınan bilirkişi raporları yetersiz olup, esas itibariyle yangının çıkış nedeninin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; uzman elektrik bilirkişisinin de içinde bulunduğu üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınarak, öncelikle yangının çıkış nedenini duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit etmek, söz konusu meskende yangının, evin elektriğini besleyen akımın yüksek gerilim sonucu kısa devre meydana getirmesine bağlı olarak ve olay tarihinde elektriklerin sürekli gidip gelmesi nedeniyle çıktığının iddia edilmesi karşısında, olay tarihi itibariyle söz konusu bölgede elektrik kesintilerinin yaşanıp yaşanmadığının ilgili yerlerden sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturup hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurmak olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.