Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15807 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14414 - Esas Yıl 2013





...Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar dan .... ile .....e tüm davacılar vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı asil ... ile vek.Av.... geldi. Gelen asiller ve vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi.... 30.06.2004 tarihinde noterde düzenlediği vasiyetname ile 5 adet taşınmazını torunu davalıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin düzenlendiği sırada murise okunmadığını, tanıkların imzalarının ayrı sayfada yer aldığını, vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 87 yaşında olup, iradesinin bölündüğünü belirterek vasiyetnamenin iptali ile taşınmazların terekeye iadesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında 22.11.2012 tarihli dilekçe ile saklı pay hesabının yapılması talebinde bulunmuştur.Davalı vekili cevabında, murise davalının baktığını, vasiyetnamenin geçerli olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece; vasiyetname tarihinde murisin hukuki ehliyeti olduğu ve vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğundan bahisle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir..... noterde düzenlediği resmi vasiyetname ile 5 adet taşınmazını davalı torunu ...’e vasiyet ettiği anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte alınan doktor raporu ile yargılama sırasında alınan .... raporuna göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu saptanmıştır. ...Dosya arasında bulunan veraset ilamına göre davacıların yasal mirasçı olduğu, davalı torunun ise yasal mirasçı olmadığı, vasiyet alacaklısı olduğu tespit edilmiştir.Vasiyetnamenin iptali davasının kabul edilebilmesi için TMK.nun 557.maddesinde sayılı iptal sebeplerinden birinin mevcut olması yeterlidir. Dava konusu vasiyetnamenin TMK.nun 557.maddesindeki iptal sebeplerinden hiç birini taşımadığı anlaşıldığından, mahkemece; vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ilişkin kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacılar yargılama sırasında 22.11.2012 tarihli ve sonraki dilekçeler ile tenkis talebinde bulunmuşlardır. Tenkis iddiası TMK.nun 571/3.maddesi gereğince def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Tenkis def’i, zamanaşımı sürelerine bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebilir (16.Hukuk Dairesi 26.03.2010 tarih, ....., 2.Hukuk Dairesi 14.01.2008 tarih, ....sayılı kararları).Bu durumda, mahkemece; davacıların tenkis talepleri ile ilgili olarak inceleme yapılarak, oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.