Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15803 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8166 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İZMİR 14. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 24/03/2015NUMARASI : 2014/771-2015/152Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı ile boşanmaları sonucu velayeti kendisine verilen müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakanın, İzmir 17.Aile Mahkemesince 150 TL'ye yükseltildiğini, küçüğün hiperaktif olduğunu ve kreşe gittiğini, bu miktarın ihtiyaçları karşılamaya yetmediğini ileri sürerek nafakanın aylık 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; istenen nafakayı ödeyecek gücü olmadığını, birikmiş nafaka ile birlikte aylık 603 TL ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; daha önceden hüküm altına alınan 150 TL iştirak nafakasının aylık 175 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1).İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.Somut olayda, 2010 doğumlu müşterek çocuk lehine, aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, müşterek çocuğun kreşe devam ettiği, ihtiyaçlarının ve masraflarının arttığı anlaşılmaktadır. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre, davacının devlet hastanesinde tıbbi sekreter olduğu, aylık 950,00 TL gelirinin bulunduğu, 450 TL kira ödediği; davalının ise bilgisayar tamircisi olduğu, aylık 1.000,00 TL gelirinin bulunduğu, evli olduğu, kendisine ait evde eşi ile yaşadığı anlaşılmaktadır. Buna göre tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun yaşına ve ihtiyaç durumuna göre, mahkemece takdir edilen aylık 175,00 TL iştirak nafakası miktarı düşüktür.Bu nedenle mahkemece, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumu gözetilerek hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşük nafaka takdiri doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.