Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15761 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7622 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : SAKARYA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2015NUMARASI : 2013/843-2015/154Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili dava dilekçesinde; aradan geçen süre, paranın alım gücünde azalma, davacıların gelirinin bulunmaması, çocukların eğitim masraflarının artması, davacı M. p. 'in Hacettepe Üniversitesini kazanması, değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak Sakarya 2. Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas 2011/209 Karar sayılı boşanma ilamıyla davacı N.. B.. adına hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk İshak adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına; davacı müşterek çocuk M. P. adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılarak devamına, nafaka miktarlarının gelecek yıllarda hangi oranda artırılacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; devlet memuru olduğunu, 400,00 TL kira ödediğini, babasından kalan taşınmazlara ilişkin mirasçı sayısının çok olduğunu, satışın gerçekleşmediğini, davalının kira gelirinin bulunduğunu, aracının olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, davacı N.. B..'nın yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk İshak adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, aylık 200,00 TL iştirak nafakasının aynen devamına, davacı M. P. adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, Sakarya 2. Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas 2011/209 Karar sayılı ilamıyla hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Müşterek çocuk İshak yönünden iştirak nafakasının artırılmasına yönelik temyiz itirazlarına incelendiğinde; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk İshak'ın 2001 doğumlu olup ve 6. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, ambulans şoförü olduğu, brüt maaşının 2.722,45 TL aldığı, ek ödeme 598,89 TL, 137,27 TL performans ödemesi, 105,91 TL nöbet ödemeleri aldığı, 400,00 TL kira ödediği tespit edilmiştir. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 4 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarları az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.