MAHKEMESİ : KONYA 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 23/02/2015NUMARASI : 2014/786-2015/192Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Konya 2. Aile Mahkemesinin 2011/160 E.-2011/363 K.sayılı nafaka artırım ilamı ile davacı kadın için hükmedilen 225,00 TL yoksulluk nafakasının yetersiz olduğunu, davacının yoksulluğunun arttığını belirterek 750,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Konya 2. Aile Mahkemesinin 2011/160 E.-2011/363 K.sayılı nafaka artırım ilamında nafakanın TÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının Konya 5. Aile Mahkemesinin 2013/790 Esas 2014/43 Karar sayılı dosyasıyla açtığı artırım davasının reddedildiğini, derdestlik ve kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının gelir durumunda değişiklik olmadığını, yeniden evlendiğini, müşterek çocuk Mustafa'nın giderlerinin davalı tarafından karşılandığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, aradan geçen süre, hakkaniyet ilkesi gereğince davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 175,00 TL artırılarak 400,00 TL’ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı Kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.Dosya kapsamına göre; davacı kadının çalışmadığı, babasından kalma 230,00 TL aylık aldığı, oturduğu evin 600,00 TL kira olduğu, çevresinin yardımıyla geçindiği, davalının sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre ise, öğretmen olup, kesinti hariç 2.632,00 TL maaş aldığı, bir evi olduğu tespit edilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davacı kadın için hükmedilen en son yoksulluk nafakası miktarına, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece; önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu, hakkaniyete uygun oranda artırım kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir. Ayrıca hükmedilen nafakanın, yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay Uygulamaları gözönünde bulundurularak "TÜİK tarafından açıklanan ÜFE" oranında artışına hükmedilmesi gerekirken "TÜFE oranında" artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.