MAHKEMESİ : ADANA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2012/1390-2014/1822Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacı idarenin alacağının sağlanması amacıyla .......... abone nolu sayaca ait olan su borcuna istinaden borçlu abone ve kullanıcı davalı adına icra takibi başlatıldığını, evraklardan anlaşılacağı üzere abonelik başvurusunun davalı ............. Apt. adına yapıldığını, sayacın kapıcı dairesi ve apartmanının ortak alanında kullanıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında herhangibir abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, takibe dayanak borca ilişkin abonelik sözleşmesinin şahıs adına yapıldığını, taraf olmadığı sözleşmenin borçlarından sorumlu olmayacağı, apartman karar defterinde abonelik yapılmasına ilişkin karar bulunmadığını, abonelik sözleşmesinin devir ve temlik edilmediğini savunarak, davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde, dava konusu aboneliğin apartman yönetim kurulunun sorumluluğunda olan kalorifer görevlisi meskeni, kalorifer kazanı ve bahçe sulamasında kullanıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2011/8929 sayılı takip dosyasından 19.113,13-TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin durduğu yerden devamına, asıl alacak olan 19.113,13 TL üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun gereğince değişen oranlarda faiz uygulanmasına, asıl alacak olan 19.113,13-TL üzerinde %20 icra inkar tazminatına, asıl alacak olan 19.113,13-TL üzerinden takip tarihinden itibaren %9 faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi (HUMK.388.md), hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir.Somut olayda; davacı alacaklı tarafından Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2011/8929 sayılı takip dosyasıyla 38.352,25 TL asıl alacak, 104,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.456,27 TL alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden asıl alacağa işleyecek yıllık % 9 oranında faiz istemiyle icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali davası açıldığı, yargılama neticesinde davanın kısmen kabul edilerek itirazın 19.113,13 TL asıl alacak üzerinden devamına, hükmün 2. maddesinde asıl alacak üzerinden takip tarihinden 3095 sayılı kanun gereğince değişen oranlarda faiz uygulanmasına, hükmün 5. maddesinde ise asıl alacak üzerinden takip tarihinden %9 faiz uygulanmasına karar verildiği görülmüştür. Bu durumda; mahkemece kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra takibinde talep edilen faiz oranı da dikkate alınarak, tereddüt uyandırmayacak şekilde tek bir faiz uygulamasına karar verilmesi gerekirken, asıl alacak üzerinden iki farklı faiz oranı uygulamasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmekle, davada kendini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.