MAHKEMESİ : DENİZLİ 4. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2015NUMARASI : 2014/854-2015/149Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesinde; davalı ile boşanmalarına karar verilen Denizli 2.Aile Mahkemesinin 05.01.2011 tarih ve 2010/1188 E. 2011/6 K. sayılı ilamı ile müşterek çocukları lehine verilen 100 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zaman, çocuğun yaşının büyümesi, hayat şartları, çocuğun ihtiyaçlarının artması, paranın alım gücünün azalması nedenleriyle yetersiz kaldığını ileri sürerek, aylık 100 TL iştirak nafakasının aylık 200 TL'ye çıkartılmasına ve nafakanın her yıl TEFE, TÜFE oranlarına göre artırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı 20.02.2015 tarihli duruşmada, nafakanın 175 TL'ye çıkartılmasını, bunun üzerinde ödeme yapmasının zor olacağını beyan etmiştir.Mahkemece, aylık 100 TL iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere aylık 175 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkeme hüküm fıkrasında tarafların talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermekle yükümlüdür. 6100 sayılı HMK 26 (HUMK 74) maddesi uyarınca; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü getirilmiştir.Yine HMK'nın 297/1.maddesinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, 297/2.maddesinde de hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.Hal böyle iken; mahkemece, davacı tarafın her yıl nafaka artış miktarının belirlenmesine yönelik talebi hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerekirken, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.