Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15705 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11988 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ VEK.AV....Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili aleyhine 2 ayrı faturaya dayalı olarak toplam 14.157,00 TL bedelli icra takibi başlattığını, takibe konu faturalardan 05.01.2010 tarihli faturadan dolayı müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek; takibe konu edilen 7.634,06 TL'lik faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespitiyle, başlatılan haksız takip nedeniyle %40'dan az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; takibe konu alacağın araç tamirinden kaynaklanan fatura alacağı olduğunu, davacının sigorta şirketinden fatura bedelini tahsil etmesine rağmen müvekkiline ödeme yapmaktan kaçındığını, davacı şirketin borcunu ödememesi üzerine faturalara dayalı olarak davacı hakkında icra takibi başlatıldığını savunarak; davanın reddiyle, kötüniyet tazminatının davacı taraftan tahsili yönünde karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; takibe konu borcun 2.461,06 TL'lik kısmından borçlu olunmadığının tespitine, icra takibinin 5.173,00 TL üzerinden devamına, taraflar için icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava; icra takibine konu borçtan borçlu olunmadığının tespiti için açılmış menfi tespit davasıdır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. ....Ancak, kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. (HMK m. 326,1) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı, dolayısıyla da kısmen haksız çıkarsa, mahkeme, yargılama harç ve giderlerini, haklı çıkma nispetine göre taraflar arasında paylaştırmalıdır. (HMK m.326,2) Yargılama harç ve giderlerinin kime yükletildiği ve bunun miktarı hüküm fıkrasında açıkça gösterilmelidir. (HMK m.332)Somut olayda, iki taraftan her biri kısmen haklı, dolayısıyla da kısmen haksız çıkmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davada haklı çıkma nispetine göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, yukarıdaki ilkelere aykırı olacak şekilde, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harçlara ilişkin hesaplamanın tarafların karıştırılması suretiyle yanlış hesaplanması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.