Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15696 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7654 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KOZAN 1. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 19/02/2014NUMARASI : 2013/544-2014/131Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde, davalının açtığı boşanma davasının reddedildiğini,mahkemece aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, 03.10.2011 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile tedbir nafakasının aylık 200 TL ye artırıldığını, günün ekonomik koşullarına göre miktarın az geldiğini belirterek tedbir nafakasının aylık 500 TL ye artırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, davalının hasta olduğunu, önceki nafakadan sonra ekonomik durumunda değişiklik olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece, davalının banka kredi borcu, kira ve nafaka ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında görülen boşanma davasının reddedildiği ve davacı kadın lehine 150 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, daha sonra 03.10.2011 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile nafakanın 200 TL ye artırıldığı, bu davanın ise 06.11.2013 tarihinde açıldığı, tarafların 16.09.2008 tarihinden beri evli oldukları anlaşılmakadır.Davada, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının artırılması talep edilmektedir.TMK'nın 195. maddesi geregince; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda, davacı kadının ev hanımı olduğu, geliri olmadığı, davalının polis olarak görev yaptığı, aylık net 2.783 TL maaş olduğı, kredi borcu ve kira ödediği açıklanmıştır.Bu durumda, tarafların halen evli oldukları, davacı kadının çalışmadığı dikkate alındığında nafakanın niteliği itibariyle, mahkemece; TMK'nın 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun bir miktarda ve davalının ödeme gücü oranında nafakanın artırılması gerekirken, önceki nafaka artırma davasından itibaren iki yıla yakın bir süre geçmesine rağmen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.