Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15652 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20167 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2011/170-2014/276Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde, müvekkilleri olan davacıların murisinin kendisine ait evin boya ve badanasını yapmak üzere evin damı olan 3. katına çıktığını, elindeki aliminyum saplı boya rulosu ile boya yaptığı sırada evin yakınından geçmekte olan, davalıya ait gerilim hatlarına boya sopasının temas etmesi sonucu elektrik akımına kapıldığını ve 3. kattan yere düşerek öldüğünü beyan ederek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davacı eş için 300 TL, her davacı çocuk için 100 TL maddi ve davacı eş için 10.000 TL ve her davacı çocuk için 3000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında ise, ıslah yolu ile talep sonucunu arttırmıştır.Davalı vekili savunmasında, olayda kusurlarının bulunmadığını, enerji nakil haklarının mevzata uygun şekilde döşendiğini, manevi tazminatın ise zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı eş için 20.752,23 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer davacılar yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı eş için 10.000 TL manevi tazminatın ve davacı çocukların her biri için 3000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, verilen bu hüküm taraf vekillerince süresi içinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dosyada mevcut ve hükme esas alınan 16.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacıların murisinin 5/8, davalının ise 3/8 kusurlu olduğu belirtilmiştir.Davacı vekili, manevi tazminatı, davalının %100 (tam kusurlu) olduğu iddiası ile talep etmiş, mahkeme tarafından da davacı vekilinin manevi tazminat talebinin aynen kabulüne karar verilmiştir.Ne var ki; somut olayda davacıların murisinin de kusurunun bulunduğu sabit olup, mahkemece, matematiksel olmamak üzere talep edilen manevi tazminat miktarından bir miktar indirim yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın olayda tam kusuru varmış gibi, talebin tamamına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.