MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVACILAR : ... VD. VEK.AV....DAVALILAR : ... VD.Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, mirasbırakan ...’ya ait vasiyetnamenin yerine getirilmesi talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TMK. nun 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemine ilişkindir. Anılan kanun maddesi; “Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur.Bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olur.Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir.” hükmüne amirdir.Açıklanan madde hükmü ve yerleşmiş yargısal ilkelere göre; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir. Vasiyetname Sulh Hukuk Hakimi tarafından usulüne uygun açılıp okunmadıkça yerine getirilmesi istenilemez.Somut olayda; mirasbırakan ....’nın vefatı üzerine vasiyetnamenin .... tarafından ....Mahkemesine intikal ettirildiği, ancak mahkemece yapılan yargılama sırasında yasal mirasçılardan .... ile atanmış mirasçı ...’ya TMK. nun 596/2 maddesi uyarınca tebligat yapılmadan vasiyetnamenin açılmasına karar verildiği, ayrıca tüm mirasçılara kararın ve vasiyetnamenin TMK. nun 597/1 maddesi uyarınca tebliğe çıkarılmadığı, kararın bu nedenle kesinleşmediği anlaşılmaktadır.....Hal böyle olunca, mahkemece; dava açma şartının henüz gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davaya devam edilerek sonuçlandırılmış olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. .nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.