MAHKEMESİ : KAYSERİ 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2014/1-2014/127Taraflar arasındaki alacak(araç tazmininden kaynaklı) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait aracın, seyir halinde iken arıza göstergesinin yanması üzerine, davalı ............ yetkili servisi olan diğer davalı ...........Otomative ait servise götürüldüğünü, yapılan kontrolde servis yetkililerinin arıza lambasının airbag ve emniyet kemeri arızasından kaynaklandığını, önemli bir arıza olmadığını ve yola devam edebileceklerini söylemesi üzerine müvekkiline ait aracın tekrar yola çıktığını, yaklaşık 30 km. sonra aracın yine arıza yapıp bu defa yolda kalması üzerine aracın başka bir yetkili servise götürüldüğünü ve burada yapılan incelemede motorun yağsız kaldığının ve yatak sarması yaptığının tespit edildiğini, araçtaki bu arızanın ilk servis bakımının özensiz ve kusurlu yapılmasından kaynaklandığını belirterek, aracın tamir masrafı olan 10.150 TL tazminatın ihtar tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı .................. Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; öncelikle görev, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak ise, müvekkili davalının, dava konusu aracın satıcısı, üreticisi veya araca onarım hizmeti sunan şirket olmadığını, aracın tamiratını hangi şirket yapmış ise husumetin ona yöneltilebileceğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun ancak garanti süresi ile sınırlı olup, bu sürenin de dolmuş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, aracın turbo parçasının arıza yapmasından kaynaklı hasara uğradığı, bu hasarın ne zaman ortaya çıkacağının bilinemeyeceği ve bu parçanın araç panelinde özel bir arıza göstergesinin bulunmadığı, davacı tarafça, araç ilk olarak davalı .......... Otomativ servisine getirildiğinde de bu arızanın mevcut olduğu hususunun ispat edilemediği, servisteki kontrol sırasında bulunmayan bu arızanın yola devam aşamasında meydana gelmiş olabileceği, bu arızanın meydana gelmesindeki kusurun aracın yağ ve motor bakımını gerekli periyotlarla yaptırmayan davacıda olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan araç tamiri nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, davacı tarafından davalı ........... yetkili servis olan diğer davalı ....... Otomative bırakılan aracın, davalı tarafça yapılan kontrol ve bakımı sonrası yola devam edilmesi sırasında meydana gelen arızanın davalının kusurlu ve özensiz bakımından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve davalıların bu arıza nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı konusundaki uyuşmazlıkların çözümü gerekmektedir.Zira, 1086 sayılı HUMK.'nun 75/2. , 179/3 ve 6100 sayılı HMK.'nun 31.maddesine göre hakim davada uyuşmazlık noktalarını belirlemek ve aydınlatmak zorundadır.Buna göre davalı servisin hatalı ve eksik tamir eylemi ile davacının aracında arıza meydana gelmiş ise davalı, davacının bu nedenle uğradığı zararı tazminle yükümlüdür. Ancak zararın davalıdan tazminine karar verilebilmesi için öncelikle zararın davalının ayıplı hizmet ifasından kaynaklandığının kesin olarak ispatlanması gerekir.Somut olayda; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ........... Üniversitesi Müh. Fak.Öğr.Üyesi bilirkişi tarafından düzenlenen 02.05.2014 tarihli raporda; aracın geçmiş onarım belgelerine göre söz konusu arızadan önce yağ ve motor bakımlarının en son 18.03.2009 ile 22.08.2009 tarihleri arasında yapıldığı, böylece aracın yağ değişim periyodunun 7 ay olduğu, , son yapılan yağ ve filtre değişiminden sonra bu 7 aylık sürenin geçtiği ve dolayısıyla motor yağının kirlenmiş ve ömrünü doldurmuş durumda olacağı, araçtaki hasarın, turbo kompresörünün arızalanması sonucunda motordaki yağın katolizör ve egsoza dolması ve bu suretle aracın motorunun yağsız kalarak yatak sarması şeklinde meydana geldiğini, turbo kompresör arızasına motor yağının kalitesi, cinsi ve motorun aşırı zorlanmasının sebep olabileceği, bu arızaya dair gösterge panosunda bir işaret bulunmadığı ve turbo parçasının ne zaman arızalanacağının belli olmadığı, dolayısıyla aracın ilk servise girmesine sebep olan arıza lambası yanması durumu ile araçta meydana gelen arızanın uyuşmadığı belirtilmiştir.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve gerek delil olarak sunulan Kayseri Tüketici Mahkemesi'nin 2010/84 Esas- 2011/41 Karar sayılı dosyası içerisinde gerekse de iş bu dosya içerisinde bulunan "araç onarım tarihçesi" başlıklı belgede aracın son olarak 02.02.2010 tarihinde bakımının yapıldığı, oysa bilirkişinin bu durumu gözönüne almadığı belirtilmiştir. Bununla birlikte davacı tarafça dosyaya sunulan araç bakım geçmişine dair evraklarda da değişik tarihlerde aracın çeşitli bakım işlemlerinden geçtiği anlaşılmaktadır. Buna karşın mahkemece davacı tarafın bu itirazları ve dosyadaki ilgili bilgi ve belgeler değerlendirilerek, denetime elverişli, açıklayıcı ve gerekçeli yeni bir bilirkişi raporu alınmamış ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur.Hal böyle olunca mahkemece; dosyada mevcut, "araç onarım tarihçesi" başlıklı ve bilgisayar ekran görüntüsü olarak dosyaya sunulan servis hizmetine ilişkin belgenin aslı veya onaylı sureti ile yine dosya arasında bulunan tüketici mahkemesi dosyası içinde mevcut davacı tarafça sunulan araç geçmiş onarım belgelerinin asılları veya onaylı suretlerinin ilgili servislerden celp edilerek, arıza öncesi ve sonrası tüm servis kayıtları ile davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki savunmaları da nazara alınarak, İstanbul Teknik Üniversitesi Otomotiv Anabilim Dalı öğretim üyelerinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden, davacının aracında meydana gelen arızanın, davalıların kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında yeterli ve denetlenebilir bir rapor aldırılarak hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.