Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15620 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19443 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2012/822-2014/968Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davacının işyerinde bulunduğu semtte yüksek gerilim sebebiyle sürekli elektrik kesintisi olduğunu, davalı kuruma ait trafoda oluşan yüksek gerilim nedeniyle davacının işyerini besleyen enerji hattının, ark ve kıvılcım çıkarmak suretiyle işyerinin içine sıçraması sonucunda 17.11.2012 tarihinde meydana gelen yangında davacının işyerindeki tüm malzemelerin yandığını belirterek şimdilik 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, meydana gelen yangın olayında kusurları olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece; yangının kasıtlı olarak çıktığına dair delil bulunmadığı ve davalıya ait şebekede gerilim yükselmesinden çıkmadığını belirterek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, 17.11.2012 tarihinde davacının işyerinde meydana gelen yangın nedeniyle 19.11.2012 tarihli İtfaiye Raporunda, yangının elektrik kontağından meydana geldiği belirtilmesine rağmen, talimatla alınan üç kişilik bilirkişi raporunda davacının işyerinde başlayan yangının aşırı akım çekilmesine bağlı rekordman (besleme) kablosundan çıkmış olabileceği, davalıya ait şebekeden yangının çıkmadığı, davalının kusurlu olmadığı açıklanmıştır.Hükme esas alınan üç kişilik bilirkişi raporunda Yeminli Mali Müşavir ve Hukukçu bulunduğu ve raporun netice kısmında ihtimale dayalı olarak sonuca varıldığı anlaşılmaktadır.Ayrıca, İtfaiye görevlileri tarafından tanzim edilen 19.11.2012 tarihli raporda, yangının çıkış nedeni olarak elektrik kontağından meydana geldiği belirtilmiştir. Bu tür resmi belgelerin aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgelerden sayıldığı nazara alındığında, bundan başka Cumhuriyet Başsavcılığının 29.04.2013 tarihli Takipsizlik kararında da “Yangının elektrik kontağından meydana geldiği kanaatine varıldığı” na ilişkin gerekçenin yer alması nedeniyle bilirkişi raporu bu haliyle Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi hüküm kurmaya da yeterli değildir.Bu durumda, mahkemece; konusunda uzman üç kişilik Elektrik Yüksek Mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak, davalı kurumun kusursuz sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılayacak şekilde ve aşırı akım çekilmesinden dolayı tesisatı çeken ve izin veren davalı kurumun sorumlu olup olmadığı konusunda ayrıntılı rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.