MAHKEMESİ : KARAPINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2014NUMARASI : 2012/160-2014/189Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı adına kayıtlı 4 parseldeki tarlayı 07.09.2003 tarihli harici sözleşme ile satın aldığını, bunun için davalıya 22.400 TL ödeme yapmasına rağmen tapusunu devretmediğini, ayrıca davalı ve dava dışı H.. T.. ve M. D. Y. ile birlikte herkese birer dükkan düşecek şekilde inşaat yapıldığını, inşaat için davacının davalı adına 25.000 TL ödeme yaptığını, davalının 15.000 TL'yi iade ettiğini, bakiye 10.000 TL'yi ödemediğini belirterek, tarla satış bedeli 22.430 TL ile inşaat için davalı adına ödenen 10.000 TL (ıslah ile 13.434 TL) alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; dava konusu tarlanın davacıya satılmadığını, kiraya verildiğini, inşaat için ise banka ile para gönderdiğini, inşaata 2001 yılında başlandığını, 2003 yılında tamamlandığını beyan etmiş, davacının 19.06.2014 tarihli ıslah talebine karşı süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur.Mahkemece; 06.10.2010 tarihli ilk kararında, ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 28.09.2011 tarihli kararı ile davacının sair temyiz itirazlarının reddine, inşaat ile ilgili talebe ilişkin ise adi ortaklığın tasfiyesi yönünden BK.'nun 539. vd. maddeleri gereğince tasfiyenin yapılması ve bilirkişi incelemesi yapılarak, oluşacak sonuca göre tasfiyeye karar verilmesi gerektiği belirtilerek, bozma kararı verilmiştir.Bozma ilamından sonra, tasfiye ile ilgili alınan bilirkişi raporuna göre; davacı, davalı ile birlikte dava dışı H.. T.. ve M. D. Y. olmak üzere 4 ortak tarafından herkese birer daire düşecek şekilde 2001 yılında "sözlü" adi ortaklık kurulduğu, inşaatın 2003 yılında tamamlandığı ve davalının yurt dışında olması nedeniyle davacının davalı adına yaptığı ödemelerden davacının 13.434 TL alacaklı olduğu açıklanmış, davacı vekilinin 19.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 13.434 TL olarak artırmıştır.Mahkemece; sebepsiz zenginleşme konusunda karar verilmesine yer olmadığına, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, 13.434 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davalı vekilinin ıslah edilen miktar ile ilgili süresinde zamanaşımı def'inde bulunduğu anlaşıldığına göre, mahkemece; zamanaşımı yönünden inceleme yapılmadan bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.