Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15581 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7946 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 31.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 24/04/2013NUMARASI : 2012/159-2013/124Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı kurumun davacı için resmi sağlık kuruluşları tarifesi yerine ticarethane tarifesini uygulayarak haksız kazanç elde ettiğini,fazla tahsil edilen 20.440,80 TL'yi 30/12/2010 tarihinde ödediğini ,ana paradan kalan bakiye alacak tutarının hesaplandığını belirterek 2.569.93 TL'nin ödeme gününden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.818 sayılı BK'nun 101.maddesinde; "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde bu hüküm ''Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer'' şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir.Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.Somut olayda dosyadaki belgelerden davacının 21/12/2010 tarihli yazı ile fazla ödenen 20.296,73 TL'nin faizi ile iade edilmesini davalıya ihtar ettiği, davalının ise 30/12/2010 tarihinde davacının hesabına 20.440,80 TL ödediği anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece davacının davalıya gönderdiği ihtarın tebliğ tarihi belirlenerek, ihtarın tebliği tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen sürede işleyecek faizin bilirkişilerden ek rapor alınarak hesaplatılması ve bu bedele hükmedilmesi gerekir iken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.