Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15558 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 311 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hüküm, asıl ve birleşen 2010/211 Esas ve 2010/213 Esas sayılı davada davacılar tarafından temyiz edilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması birleşen 2010/213 Esas sayılı dava davacıları tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 20.12.2016 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden 2010/213 Esas sayılı dosya davacıları vekili Av. ..., aynı dosya davacısı ... vekili Av. ......., davacılar ... ve ... geldi. Aleyhine temyiz olunan asıl ve birleşen dava davalıları ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00' e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl ve birleşen 2010/197 Esas, 2010/211 Esas ve 2010/213 Esas sayılı davalarda; yasal mirasçılar, mirasbırakan ....'a ait 08.10.1987, 23.03.2001 ve 22.05.2008 tarihli vasiyetnamelerin iptalini talep etmiştir.Davalı ... vekili; asıl ve birleşen davaların reddini istemiş, birleşen 2010/538 Esas sayılı davasında mirasbırakan ....'a ait 22.05.2008 tarihli vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.Davalı ... vekili; asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.Mahkemece; asıl ve birleşen 2010/197 Esas, 2010/211 Esas ve 2010/213 Esas sayılı davaların reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen 2010/211 Esas ve 2010/213 Esas sayılı davada davacılar tarafça temyiz edilmiştir.1- Mahkemece tefhim edilen kısa kararda, tüm davaların reddine karar verildiği halde, sonradan yazılan gerekçeli kararda asıl ve birleşen 2010/197 Esas, 2010/211 Esas ve 2010/213 Esas sayılı davaların reddine karar verilmekle yetinilmiş, (davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan ve asıl davayla) birleşen 2010/538 Esas sayılı dava hakkında bir hüküm tesis edilmemiştir. Buna göre, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır.Şu durumda, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde vicdani kanaate göre yeniden bir karar verilmelidir. 2-) Bozma nedenine göre, hükmü temyiz eden davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 4. maddesi hükmüne göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen 2010/213 Esas sayılı dosya davacıları için takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HUMK'nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.