Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15551 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 452 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 20.12.2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde;davacının, ihtiyacı olan elektriği .... sözleşme nolu aboneliği ile davalı .... A.Ş' den temin ettiğini, davacıya verilen elektrikte 25/04/2014 tarihinde 06.00 – 16.21 saatleri arasında 10 saat 21 dakika 26/04/2014 tarihinde ise 00.40 – 06.15 saatleri arasında 5 saat 35 dakika olmak üzere toplam 15 saat 56 dakika kesinti olduğunu, davalının elektrik enerjisi veren hattın yapım bakım ve onarımından sorumlu olduğu, elektrik hattında aksaklıklar olduğunu ileri sürerek davacının elektrik kesintisi nedeni ile uğradığı 50.000,00 TL zararının 20/04/2014 tarihinden itibaren en yüksek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, arızanın meydana gelme sebebinin söz konusu bölgede dava dışı şirket olan ...' nin boru döşemesi çalışmaları sırasında kablolara farklı noktalardan hasar vermesi nedeniyle oluştuğunu, farklı noktalarda hasar olması sebebiyle arızanın süresinin uzadığını, davanın ...'ye ihbar edilmesini, elektrik hattının mevzuata uygun olarak yapıldığını, müvekkil kurum veya çalışanlarının zararın meydana gelmesinde hiçbir kusur ve ihmallerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Dava, davalının istemi doğrultusunda ... (... Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi ) 'ye ihbar edilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Davacı vekili, bilirkişi raporuna itirazlarını bildiren dilekçesinde, uyuşmazlığın çözümü için mahkemece atanan ve karara esas alınan bilirkişi heyetinde yer alan bilirkişilerden elektrik mühendisi ....'ın davanın ihbar olunduğu ...'nin personeli olduğu belirtilerek de rapora itiraz etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.Bilirkişi, bir davada çözümü yargıç tarafından bilinmeyen özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, mahkemece oy ve görüşüne başvurulan üçüncü kişi veya kişilere denilmektedir. Bilirkişi veya bilirkişilerin de tarafsız olması asıldır. Bu nedenle, yasa koyucu bilirkişilerin tarafsızlığını sağlamak için bilirkişilerin de reddedilebileceğini HMK'nun 272 Maddesinde açıkça hükme bağlamıştır.Adı geçen bilirkişinin ihbar olunan ...' de görevli olması, ihbar olunanın da dava sonucunda verilecek karardan etkilenecek olması nedeniyle tarafsız olamayacağı sonucunu doğurur. Davacı vekili bilirkişinin tarafsızlığı ile ilgili iddialarını dile getirerek rapora itiraz etmiş, temyiz dilekçesinde bu beyanlarını tekrar etmiştir. Bilirkişin tarafsız olamayacağı itirazında bulunmuştur. Taraflar sonradan öğrendikleri veya yeni meydana çıkan ret sebebine dayanarak (mesela bilirkişinin tarafsız olmadığını ileri sürerek ) bilirkişi raporuna itiraz edebilirler ve yeni bir bilirkişi seçilmesini isteyebilirler. Mahkemece , davacı vekilinin bilirkişinin reddi mahiyetindeki dilekçesinin süresinde ve yerinde olduğu dikkate alınıp usulüne uygun şekilde yeniden bilirkişi kurulu oluşturulup, rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, şahsına itiraz edilen bilirkişinin bulunduğu heyetten alınan rapora dayanılarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SON UÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.