Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1553 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23776 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında anlaşmalı boşandıklarını; boşanma davasından sonra müvekkilinin mali durumunun bozulduğunu belirterek; davacının ödediği aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının hakkaniyet gereği kaldırılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının ... Vakfı ve lösemili çocuklara 5.000,00 TL'şer bağış yapması halinde bütün haklarından vazgeçeceğini ifade etmiş; 03.08.2012 tarihli celsede "davayı kabul ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.Mahkemece; davanın "kabul nedeni ile" kabulü cihetine gidilerek yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren ortadan kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Çekişmeli yargıda kural olarak "tasarruf ilkesi" geçerli olduğundan; davanın tarafları dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Tarafların dava konusu üzerinde tasarrufta bulunmak suretiyle, davaya son verebilecekleri hallerden biri de "kabul" beyanıdır. Kabul; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Davalının yargılama sırasında sözlü olarak davayı kabul etmesi durumunda; kabul beyanının duruşma tutanağına yazılması; tutanağın kabule ilişkin bölümünün, davalının önünde okunarak imzalatılması; kabul beyanının davalıya okunduğunun ve ondan sonra imzalatıldığının da tutanağa yazılması zorunludur. (HMK m. 154,3/ç) Bu şekil şartlarına uygun olmayan kabul beyanı geçerli değildir. Diğer taraftan şarta bağlı olarak yapılan kabul beyanıda geçerli değildir.Somut olayda; davalının cevap dilekçesindeki beyanı şarta bağlı olduğundan; duruşma sırasındaki kabul beyanı ise yukarıda belirtilen geçerlilik şekil şartlarına uygun alınmadığından geçersiz olup; mahkemece geçersiz "kabul" beyanına dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.