Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15528 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7832 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : ADANA 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/12/2014NUMARASI : 2014/294-2014/916Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Adana 2.Aile Mahkemesinin 2008/790 Esas ve 2008/748 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Yusuf'un velayetinin davacıya verildiğini; söz konusu karar ile müşterek çocuk için nafakaya hükmedilmediğini, aradan geçen süre içerisinde çocuğun okul giderlerinin arttığını; bu nedenle, müşterek çocuk için 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir.Mahkemece ;davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için 225.00 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir.TMK 182/2.maddesinde, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi gerekir.Mahkemece, nafaka takdir edilirken çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları yanında ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsü babanın gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Tarafların Adana 2.Aile Mahkemesinin 2008/790 Esas, 2008/748 sayılı kararı ile anlaşmalı olarak, 30.07.2008 tarihinde boşandıkları, halen ilköğretim 6.sınıf öğrencisi olan küçüğün velayetinin davacı anneye bırakıldığı, sosyal ve ekonomik durum araştırmasında ise, davacının moda evi, davalı babanın fotoğrafçılık dükkanı işlettiği, her ikisinin ise aylık 600.00'er TL gelir elde ettikleri, babanın kendisine ait evde yaşadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece davalı babanın ve annenin aylık kazançları işyerlerinden elde ettiği gelir durumları yeterince araştırılmadan hüküm verilmiştir.Öyle ise mahkemece; öncelikle tarafların aylık ve yıllık gelir durum ve tüm mal varlığı net olarak saptanmalı, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerin taraflara etkisi, davacı annenin yükümlülüğü gözetilerek hakkaniyete uygun nafakaya hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.