MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2015NUMARASI : 2013/865-2015/148Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacılar vekili, dava dilekçesinde; davacı Ç.. E..'ın .............. Üniversitesi, ........... Fakültesi ............sınıf, davacı Çiçek'in Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olduğunu; davalı babanın ceza evinde bulunduğu ve SGK'dan emekli olduğunu; davacıların annelerinin ise, ev hanımı olup, geliri bulunmadığını, geçimlerini yakın çevrenin yardımı ile sağladıklarını; davacıların, davalı babadan hiçbir şekilde maddi destek görmediğini, kırtasiye, ulaşım, giyim, sağlık, yeme, içme gibi masraflarının bulunduğunu; bu nedenle, her bir davacı için aylık 500 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacıların, davalının kızları olup, babaları ile görüşmediğini, açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davacıların, Gaziosmanpaşa 3.Aile Mahkemesinin 2005/164 Esas sayılı dava dosyası ile babaları aleyhine nafaka davası açtıkları, bu davanın reddine karar verilerek, kararın 15.05.2007 tarihinde kesinleştiği; görülmekte olan bu davanın, davacılar tarafından daha önce aynı dava sebepleri ileri sürülerek, açıldığı gerekçesi ile; davanın, HMK'nın 114/1-i, 115/2 fıkraları gereğince usulden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı kanunun 365. maddesinin 2.fıkrasında; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" denilmektedir.Türk Medeni Kanunu'nun 328/2.maddesine göre ise; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler."Türk Medeni Kanun'nun 331. maddesine göre de; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır."Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656-688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacıların Gaziosmanpaşa 3.Aile Mahkemesinin 2005/164 Esas sayılı dava dosyası ile babaları aleyhine yardım nafaka davası açtıkları, davalının geliri olmadığı gerekçesi ile söz konusu davanın reddine karar verildiği, kararın 15.05.2007 tarihinde kesinleştiği, önceki nafaka davasının açıldığı tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasında 7 yıldan fazla süre geçtiği, aradan geçen süre içerisinde davacı Ç.. E..'ın .......... Üniversitesi, ..........Fakültesi .....sınıf, davacı Çiçek'in ise Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi ........sınıf öğrenci olduğu, davacıların eğitim, giyim, yeme, içme, sağlık vb.masraflarının arttığı, bu sürede davalı babanın ise SGK dan emekli olup, aylık 1.132.16 TL maaş aldığı anlaşılmaktadır.Yardım nafakası davasının yeniden açılması için belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki nafakanın dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında sekiz yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, davacıların ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği,davacıların üniversitede öğrenim görmesi, davacıların annesinin gelirinin bulunmaması, nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, davacılar için uygun bir miktarda nafakaya hükmetmek olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.