Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15466 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19927 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/07/2014NUMARASI : 2014/63-2014/780Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin emlak işiyle uğraştığını, davalı ile ortak emlak alım satımı konusunda anlaştıklarını, bu kapsamda Bursa ili, .......... ilçesi, ............... mahallesi, ............... ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların, 127.000 TL ye alınıp 220.000 TL ye satılabileceğini davalıya söylediğini, davalının da birlikte alıp satmayı kabul ettiğini, davalının kendi payına düşen 63.000 TL den 1.000 TL sini sonra vermek üzere 62.000 TL yi bankadan çekerek verdiğini, ancak arsa ile ilgili bir kısım problemler çıkınca satış işleminin gerçekleşmediğini, davalının muhtemel kazançtan mahrum kaldığını ifade ederek kârı ile birlikte 108.000 TL yi istediğini, tehditle kendisini Vakıfbank ............ Şubesine götürüp 99.681,41 TL EFT yaptırdığını, ayrıca Mudanya'daki evinden baskı ile 25.000 TL aldırıp tahsil ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 46.000 TL alacağa ilişkin Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2013/10857 sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduklarını, davalının açılan icra takibine itirazda bulunduğu, bu nedenle icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf cevap dilekçesinde; 2013 yılı Eylül ayında davacının kendisine birlikte iş yapmak konusunda teklifte bulunduğunu, Yunuseli mahallesindeki söz konusu arsayı ortaklaşa alıp satmayı teklif ettiğini, 46.000 TL kâr ve satış garantisi verdiğini, bu nedenle ana paradan payına düşen 62.000 TL yi ödediğini, 1000 TL yi ise bilahare ödeyeceğini, ancak payına düşen parayı ödemesine rağmen satışın gerçekleşmediğini, bu nedenle davalının ödediği parayı kârı ile birlikte toplam 108.000 TL olarak davacıdan aldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile, davalının Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2013/10857 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, İİK 67/2.md uyarınca yasal koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; dava konusu alacak miktarı (likit) belirli olup, yargılamayı gerektirmediğinden, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece; icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.