Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1545 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17421 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 28/06/2012NUMARASI : 2011/184-2012/853 Taraflar arasında görülen menfi tespit ve abonelik tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, maliki olduğu Etimesgut ilçesi Bağlıca mahallesi ... Ada, .. parsel,..Blok, ... Kat .nolu bağımsız bölüm için, su aboneliği kurulmasını teminen davalıya başvurduğunu; davalı tarafından, kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak 3.759,68 TL talep edildiğini; bu talebin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan bedellerden sorumlu olmadığının tespiti ile kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli ödenmeksizin abonelik tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan işlemin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı kuruma kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli olarak; 2.075,08 TL'den sorumlu olduğunun, bunu aşan kısımdan (1.684,60 TL) sorumlu olmadığının tespitine; belirtilen bedelin yatırılması halinde taraflar arasında su aboneliği sözleşmesinin kurulmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez. denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin; (N=S/1000) yerine, arsa payı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.