Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15447 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19279 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KUMLUCA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2013NUMARASI : 2010/517-2013/93Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin babası muris A.. U..'nun 11/11/2004 tarihli vasiyetnamesi ile .......... köyü, 447,517,643 ve 644 parsel sayılı taşınmazlardaki mülkiyetinin mirasçılarına nakli konusunda vasiyette bulunduğunu, ancak vasiyetnamede taşınmazların sınırlarına göre değil, vasiyetnameye ekli krokideki gibi paylaşılmasını isteğini ileri sürerek; murisin vasiyetinin yerine getirilmesini ve vasiyetnameye göre dava konusu taşınmazların tapusunun iptalini ve tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, murisin vasiyetinde kadastral parsel sınırlarını gözetmediği gibi yol ve dere olarak yerler ayırdığı, taşınmazların ifrazının mümkün olmadığı, bu nedenle vasiyetnamenin infaz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili süresinde temyiz etmiştir.Hukuk Genel Kurulu'nun 13.02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin TMK'nun 595. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. MK. 599.md uyarınca mirasın açılmasıyla terekeye sahip olma hakkı sadece yasal mirasçılara tanınmıştır. Vasiyetname ile mirasçı seçilenlerin hakları, yasal mirasçılar veya öncelikle tasarruf ile yararlarına bağışlama yapılmış olanlar tarafından açıkça itiraza uğramamış ise, bu hususun tebliğinden itibaren bir ay geçtikten sonra bunlar mirasçılık sıfatları hakkında belge verilmesini, Sulh Hakiminden isteyebilirler.Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin durumu ise daha farklıdır. TMK.600 md gereğince kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan kimse varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini isteyebilir.Tarafların murisi 11.11.2004 tarihli vasiyetname ile; "Tapunun Antalya ili ......... ilçesi ........ Köyünde kain tapunun 447, 517, 643 ve 644 parsel numalarında kayıtlı olup, toplam 33505.29 m² yüzölçümündeki taşınmaz mallarını 1/2000 ölçekli krokide gösterildiği şekilde çocukları arasında taksim edilmesini isteyerek (c) harfi ile gösterilen 1422.00 m² ve (p) harfi ile gösterilen 2430.00 m² lik kısmın tamamını oğlu davacı V.. U..'ya vasiyet etmiştir.Mahkemece 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesine ilişkin çalışmalar nedeni ile 447 parsel sayılı taşınmazın 110 ada- 67 parsel, 517 parsel sayılı taşınmazın 106 ada- 57 parsel, 644 parsel sayılı taşınmazın 106 ada- 59 parsel numarasını aldığı, taşınmazların sınır ve yüzölçümünde değişiklikler olduğu, murisin vasiyetinde kadastro parsel sınırları gözetilmediği gibi yol ve dere olarak yerler ayırdığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.21.07.2001 tarihli bilirkişi raporunda ise; vasiyet edilen parsellerin 3194 sayılı İmar Kanunu ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve 5578 sayılı Kanunun değişik 2. maddesine göre ifrazın söz konusu olmadığı, bu hali ile vasiyetnamenin infazı ve eki krokinin uygulanması ile ifrazının mümkün olmadığı açıklanmıştır.Oysa, vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim; murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlamalıdır. (HGK 07.06.1966 tarih ve 738 E.- 309 K. )O halde, mahkemece; .......... Noterliğinin 11.11.2004 tarih ve 12568 sayılı vasiyetnamesi ile Antalya ili .......... ilçesi ............ Köyünde kain tapunun 447,517,643 ve 644 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazların vasiyetnamede belirtildiği şekilde davacıya vasiyet edildiğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesi ve böylece murisin iradesine uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.