MAHKEMESİ : ANKARA 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2014NUMARASI : 2013/251-2014/499Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı tarafın, atık su aboneliği olmaksızın kuyu suyu kullanması nedeniyle kaçak (atık) su kullandığının tespit edildiğini, bunun üzerine davalı borçlu taraf aleyhine Ankara 14.İcra Müdürlüğünün 2012/4503 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi yaptıklarını, kendisine usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilen borçlunun süresi içinde takibe ve borca itirazı sonucu icra takibinin durduğunu, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle davalı borçlu tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı tarafın %20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.Yargılama sürecinde alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafın iş yerinin bulunduğu çarşıda kuyu suyu kullanıldığı, davalı tarafın herhangi bir atık su aboneliği olmadan iş yerinde bulunan lavabo vasıtasıyla kullanmış olduğu suyu atık su olarak ASKİ'ye ait kanalizasyon sistemine verdiği, iş yerinde bulunan lavabo ve çalışan sayısı gözönünde tutulduğunda, davacı tarafın ASKİ Tarifeler Yönetmeliği gereğince talep edebileceği atık su deşarj bedelinin 154 TL olduğu bildirilmiş ve sözkonusu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.Yerel mahkemece ilgi rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne; davalı tarafın Ankara 14.İcra Müdürlüğünün 2012/4503 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 154 TL asıl alacak ve takip tarihi itibariyle işlemiş 3.34 TL faiz miktarı üzerinden devamına, davacı taraf yararına İİK.nun 67.maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen asıl alacak miktarı olan 154 TL üzerinden takdiren %20 hesabı ile 30.80 TL tazminata hükmedilmesine, karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.1-)HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Somut uyuşmazlığa gelince davacı vekilinin, hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 01.07.2014 tarihli dilekçesi nazara alınmaksızın aynı bilirkişiden ek rapor yahut başka bir bilirkişi heyetinden itirazları karşılar rapor alınmaksızın, eksik inceleme ile karar verilmiştir.Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dosyanın ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdii veya daha önceki bilirkişi dışında konusunda uzman bilirkişilerden oluşan üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, talep edilen toplam bedelin ilgili yönetmelik hükümlerine göre taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olarak hesaplanması için rapor alınması; davacının hükme esas alınan bilirkişi raporuna, itirazlarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Oluş ve kabule göre de; dava kaçak atık su bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu toplanan deliller ile bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamalar sonucu saptanacak olmakla, alacak likit kabul edilemeyeceğinden İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir . SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.