Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15426 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12438 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; alacaklı/davacı şirketin cari hesap ekstresinde de belirtilmiş olan ödenmemiş bakiye fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili icra takibine verdiği itiraz dilekçesi ile; alacaklı/davacıya hiçbir borcu olmadığını bildirmiş, duruşmada verdiği beyanla da davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü, davalının....sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali, 2.342,82 TL asıl alacak bakımından itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.M.K.'nun 6. maddesine göre herkes iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. BK'nun 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir. Alacağın miktarı itibarıyla davacı iddiasını yazılı belge ile ispat etmek zorundadır.Somut olayda; takibe konu olan 19.07.2005, 21.07.2005 (2 adet) ve 26.07.2007 tarihli faturalara bakıldığında, araç tamiri nedeniyle düzenlenmiş oldukları anlaşılmaktadır. Davacı vekili delil olarak 19.07.2005 ve 21.07.2005 tarihli ''müşteri teknik servis isteği ve raporu'' başlıklı 3 adet belge sunmuş, ancak; davalı vekilinin tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile alınan bilirkişi raporuna karşı sunduğu 24.02.2012 havale tarihli dilekçesinde, davacının ibraz ettiği servis formları altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığı, davacı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı yönünde itiraz ettiği görülmektedir.....Fatura; tek taraflı ve davacı tarafından düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belgedir, bunun yanında davalıya tebliğ edilmemiştir bu nedenle davacının iddiasını ispat için yeterli değildir.Varlığı iddia edilen sözleşmenin eser sözleşmesi olması nedeniyle davacının ticari defterlerinde bulunan lehe olan kayıtlar ile akdin varlığını ispat olanağı yoktur.Davacının iddiasını ispatlayabileceği dosya arasında bulunan servis formları altındaki imzalar davalı tarafça itiraza uğramış fakat mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamış, kaldi ki dosya arasında 26.07.2007 tarihli faturaya ilişkin servis formuna da rastlanılamamıştır.O halde ön sorun olarak akdin varlığını ispat yönünden davacıya olanak tanınmalı, bahsi geçen servis formları altındaki imzaların kime ait olduğu tetkik edilmeli, araç tamiri hususu araştırılmalı, gerektiğinde bilirkişi tetkiki yaptırılıp bu sorun halledilmeli, akdin varlığının tespiti halinde ise davacı tarafından düzenlenmiş olan fatura münderecatı ile araç üzerinde yapılan işlemlerin kadri maruf olup olmadığı incelenmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.