Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15423 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16763 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : UZUNKÖPRÜ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2014NUMARASI : 2011/566-2014/112Taraflar arasında görülen istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü;Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı kurum yetkililerinin gelerek sayaçlara müdahale edildiği gerekçesiyle zabıt tuttuklarını, bu zabıtlarda 7804 nolu abone için 6.091,40 TL, 7159 nolu abone için 6.091,40 TL, 7263 nolu abone için 8.092,40 TL ve 7563 nolu abone için 6.091,40 TL ceza uygulandığını, kendisinin abonesi olduğu 7325 ve 7486 nolu abonelerde de kaçak elektrik kullanıldığına dair işlem yapılmadığı halde davalı kurum sahanının tamamının elektriklerini kestiğini, sonuç olarak söz konusu abonelere peşin ve taksitlerle olmak üzere 29.224,86 TL'nin davalı kurum tarafından haksız olarak tahsil edildiğini belirterek davalı kuruma haksız olarak ödenen 29.224,86 TL'nin davalı kurumdan istirdatı ve bu yolda tanzim edilen tutanakların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davanın reddini talep etmiştir.Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 18.139,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuş; sözkonusu hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.Somut olayda; davalı kurum görevlileri tarafından yapılan sayaç kontrolünde 6 abonelikten 4 abonelik aktif sayaçlarına; panolardaki aktif sayaç camının arasından film şeridi sokmak suretiyle aktif sayacın durdurulmuş olduğu belirlenmiştir.Sayaca film şeridi sokulmak suretiyle müdahale edilmesi eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK Kararına göre elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı şirket tarafından düzenlenen faturalara ilişkin tahakkuklar meri mevzuat açısından değerlendirilmemiş; hükme esas alınan bilirkişi raporuna davalı vekilinin 13.12.2013 tarihli itiraz dilekçesindeki çalışma saatlerine ilişkin beyanları doğrultusunda bir araştırma yapılmaksızın, aylık 250 saat üzerinden çalışma saatinin hesaplanması, 7 gün yerine 6 gün üzerinden kaçak tahakkuku yapılması cihetine gidilmiştir.Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 29.12.2005 tarih ve 622 Karar Nolu Kurul Kararı'nın 1 maddesinin D) bendinin 3. fıkrası "Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren müşterilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 200 saat, iki vardiya çalışanlar için 400 saat, üç vardiya çalışanlar için 600 saat kabul edilir. Vardiya sayısının tespitinde dağıtım şirketi görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin yukarıda belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise, tespit edilen saatler esas alınır.” hükmünü ihtiva etmektedir. Buna göre mahkemece; belirtilen bu hüküm çerçevesinde davacıya ait kömür işletmesindeki vardiya sayısının ve buna bağlı olarak çalışma saatinin belirlenmesi, ondan sonra bilirkişiden rapor aldırılması gerekirken, bu husus gözetilmeden dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi ve buna bağlı olarak eksik inceleme ile hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.Hal böyle olunca; mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak belirtilen husus açıklığa kavuşturulduktan sonra dosyanın yeniden üçlü bilirkişiye ek rapor tanzimi için tevdiiyle, Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre kaçak elektrik bedelinin hesaplanması için yeniden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı şirket tarafından düzenlenen faturalara ilişkin tahakkukları meri mevzuat açısından değerlendirmeyen ve davalı vekilinin 13.12.2013 tarihli itiraz dilekçesindeki hususları karşılamayan bilirkişi raporuna dayalı eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Oluş ve kabule göre de; davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen yargılama sürecinde kendini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.