Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15420 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9824 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SAMSUN 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 06/03/2014NUMARASI : 2013/514-2014/127Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı ve yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, ortak çocukların velayetinin davacıya bırakıldığını, ortak çocuklar için ayrı ayrı 100'er TL iştirak nafakasına karar verildiğini; hükmolunan nafakanın yetersiz kaldığını, ortak çocuklar için iştirak nafakasının ayrı ayrı 1000'er TL'ye çıkartılmasına ve davacı Enes'in de boşanma davasından sonra ergin olması ve halen yurt dışında üniversite eğitimine devam etmesi nedeniyle davacı Enes için aylık 1.500 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, maaşı dışında gelirinin olmadığını, talep edilen nafaka miktarının fazla olduğunu, davacı Enes'in bilgisi dışında yurt dışında eğitim gördüğünü savunup; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ortak çocukların yaşının büyümüş olması, ihtiyaç ve masraflarının artması nedeniyle iştirak nafakasının yetersiz olduğu, davacı Enes'in eğitimine devam etmesi nedeni ile çalışmasının mümkün olmadığı, davalı babasının yardımı olmadığı takdirde geleceğinin ve eğitim hayatının olumsuz yönde etkileneceği açık olduğu gerekçesi ile, ortak çocuklar için hükmolunan 100'er TL iştirak nafakasının 200'er TL'ye yükseltilmesine, davacı Enes için aylık 300 TL yardım nafakasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava; ortak çocuklar F. Fu.. ve R. F..için iştirak nafakasının artırılması ve diğer davacı ortak çocuk E. İ.. için yardım nafakası istemine ilişkindir.TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Yine TMK. 328/2 ve 364/1.maddelerine göre, şayet çocuk reşit olduğu halde eğitimine devam ediyorsa eğitimi sona erinceye kadar ana ve babanın bakım borcu devam eder. Bu durumda çocuk ana ve babaya karşı yardım nafakası davası açabilir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, ortak çocuklar R. F..2001 yılı doğumlu ve 7.sınıf öğrencisi, diğer ortak çocuk F. F.. 1997 doğumlu ve 11.sınıf öğrencisi olup; yardım nafakası isteyen diğer ortak çocuk Enes İhsan Ergin ise yurt dışında üniversite öğrencisidir. Ortak çocuklardan R. F.. ve F.F..'ın davacı ile birlikte yaşadığı, ortak çocukların velayeti kendisine verilen davacı annenin aylık 1.438 TL gelirinin olduğu, aylık 350,00 TL kira gelirinin bulunduğu, davalı babanın ise üniversite öğretim görevlisi olduğu,aylık 3.756 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocukların yaşları, eğitim durumları ve davacı Enes İhsan'ın ihtiyaçları gözetildiğinde; artırılan ve hükmedilen nafaka miktarları çok düşük olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.Mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, ortak çocukların yaş ve eğitimlerine ve artan ihtiyaçlarına, nafakanın niteliğine ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim gözetilerek TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda nafakaya hükmetmekten ibarettir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.