Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1542 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13397 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 15. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/798-2014/363Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesi ile; tarafların Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi' nin 2006/166 E - 167 K sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocukları Efe' nin velayetinin müvekkiline verildiğini, mahkeme kararı ile müşterek çocuklar Can ve Efe için aylık toplam 1500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, Efe' nin Rota Koleji 7.sınıfında öğrenim gördüğünü, davalının 2006 yılından beri nafaka miktarını arttırmadığını, beyanla müşterek çocuk Efe yönünden 2006 yılında 750 TL olarak hükmolunan iştirak nafakasının arttırılarak aylık 2500,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile Rota Koleji 7.sınıf öğrencisi müşterek çocuk lehine aylık 750 TL nafakanın 2000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 2006 yılında anlaşmalı boşanmayla 750 TL olarak kararlaştırılan iştirak nafakasının 2500 TL'ye çıkarılması istemine ilişkindir . TMK.nun "Hakimin Takdir Yetkisi" başlıklı 182.maddesinin 2.fıkrasında; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." 3. fıkrasında da "Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir" hükmü yer almaktadır.Yine aynı kanunun "Durumun Değişmesi" başlıklı 331. maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir.Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir. (HGK. 15.07.2009 gün ve 3-352 E./348 K.) Ancak somut olayda;Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun yaşına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece 7. sınıf Kolej öğrencisi müşterek çoçuk yönünden takdir edilen 2000 TL iştirak nafakası yüksektir.O halde, davacı avukat annenin de çocuğun giderlerine katkısı dikkate alınarak, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre, uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde fahiş miktar üzerinden hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.