Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15415 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19431 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : KARASU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/05/2014NUMARASI : 2013/683-2014/337Taraflar arasındaki yersiz ödemeden doğan alacak davasının yerel mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı H.. E..'in ........... İlçesi'nde ........... İlköğretim Okulu'nda görev yaptığı 2009, 2010 ve 2011 yıllarında kendisine fazla ve yersiz olarak ek gösterge ödemesi yapıldığını, davalının 2009, 2010, 2011 senelerinde 2.492,24 TL, fazla maaş aldığını, 659,22 TL, gecikme zammı ile toplamda 3.148,46 TL, kendisine fazla ve yersiz ödeme yapıldığını, bu nedenle ile 3.148,46 TL, kamu alacağının, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.Yerel mahkemece; yapılan yargılama neticesinde 22.12.1973 gün 1968/8 E.-1993/14 karar sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararına göre bütün davalılar yönünden son ödeme tarihinden itibaren 90 günlük sürenin geçtiği, bu nedenle geri isteme talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davada, davalıya hatalı ödenen miktarın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir.Mahkemenin dayandığı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı ile çözümlenen husus, hatalı intibak veya hatalı terfi gibi bir şart tasarrufun sonradan idare tarafından geri alınması halinde, daha önce bu şart tasarrufa dayanılarak memura yapılmış olan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteminin idare hukuku ilkelerine göre mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu İBK.nın idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden gerekse ödemeyi yapandan geri alamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bunun da idareyi işlemez duruma getireceği gerekçesiyle savunulamayacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 5.12.1984 tarih 387/997 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. O halde, herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür.Haksız iktisapta zamanaşımı başlangıcı BK. md.66 uyarınca verme yada ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğuna ıttıla tarihidir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı, dava açmaya yetkili makamın ıttıla tarihidir.Somut olayda, hatalı (fazladan) ödeme iddiasıyla açılmış bir alacak davası sözkonusudur. Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararı, şart tasarruf işlemlerine ilişkin olduğundan somut olayda uygulama alanı yoktur. Davacı idare alacağını BK. 66. maddesi gereği haksız iktisap kuralları gereği dava edebilir.Sonuç olarak, mahkemece öncelikle süresi içinde zamanaşımı definde bulunan davalılar yönünden, dava açmaya yetkili makamın iddia edilen hatalı ödemeyi öğrendiği tarih tam olarak belirlenmeli ve buna göre BK. 66.maddeye göre 1 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş ise davanın zamanaşımı yönünden reddi, zamanaşımı süresi geçmemiş ise, davanın esasına girerek, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, davalılara yapılan ödemelerin uygun olup olmadığı hatalı olarak fazla ödeme yapılıp yapılmadığı tam olarak tesbit edilerek sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.