MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 27/02/2014NUMARASI : 2013/516-2014/137Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının Ümraniye 3.Aile Mahkemesinin 2010/458 Esas-2011/589 Karar sayılı 25/07/2011 tarihli ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamının 23/08/2011 tarihinde kesinleştiğini, boşanma kararında müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, talep edilmediğinden iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminat hususunda karar verilmediğini, tarafların boşanmalarından 2 yıl geçtiğini, bu süre içerisinde müşterek çocuğun her türlü ihtiyacının anne tarafından karşılandığını, davalının bu dönemde küçüğe hiçbir katkısı olmadığını, kreş döneminde davalı babanın kreş ücretinin ödenmesinde az da olsa katkısının olduğunu, müşterek çocuğun okul, servis, giyim, yiyecek giderlerinin mevcut olduğunu, davalının Fibabank genel müdürlüğünde çalıştığını, düzenli ve iyi düzeyde maaş aldığını, bu nedenlerle, müşterek çocuk Liva için aylık 1,300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilecek nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; istenen nafakanın fahiş olduğunu, haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 2009 doğumlu müşterek çocuk lehine aylık 800 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğundan bahisle temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir.TMK.nun "Hakimin Takdir Yetkisi" başlıklı 182.maddesinin 2.fıkrasında; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." 3.fıkrasında da "Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir" hükmü yer almaktadır.Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun yaşına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, 2009 doğumlu henüz kreş çağındaki müşterek çocuk lehine mahkemece takdir edilen 800 TL iştirak nafakası yüksektir.O halde, insan kaynakları müdürü olarak görev yapan ve aylık 5.000 TL geliri olan davacı annenin de çocuğun giderlerine katkısı dikkate alınarak, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde fahiş miktar üzerinden hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.