Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15390 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12764 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ VEK.AV.... Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili şirkete ısıcam temini ve teslimi konusunda davalı şirket ile anlaştıklarını, davalı şirket tarafından montajı yapılan ısıcamların kusurlu çıkması nedeniyle ısıcamların davalı şirketce değiştirildiğini ancak montajının davalı şirketce yapılmaması üzerine montaj işlemini üçüncü kişilere yaptırdıklarını, 3.124,16 TL fatura bedelinin tahsili için takip yaptıklarını ancak itiraz edildiğini belirterek davalı şirketin takibe itirazının iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsilini istemiştir.Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; HUMK'nun 409/5 maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına ve dosyanın yasal üç aylık süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle de 06.09.2011 tarihinde HMUK'nun 409/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.02.2012 tarih .....sayılı ilamı ile, ''....Hukuk Mahkemesi'nin 01.03.2011 tarihli tensip zaptı uyarınca belirlenen duruşma günü davacı şirket vekili Av....'ya tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan davacı şirket tarafından, davacı vekili Av....'ya verilen vekaletname, 31.12.2009 tarihinin mesai saati bitimine kadar geçerli olmak üzere tanzim edilmiştir.Mahkemece, avukata verilen vekaletnamenin süresinin dolduğu gözetilerek; davacı şirketin usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinden haberdar edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, tarafların yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma sonrası, davacı tarafın duruşma gününde gelmediği, adres değişikliğini mahkemeye bildirmediği ve dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle HMK. 150.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.....Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi; bozma sonrası yargılamanın devamı, uyup uymama yönündeki kararın verilebilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden usulünce haberdar edilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması ile mümkündür. Bu yolla kişi, hangi yargı merciinde duruşması bulunduğuna, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğuna, yargılamanın safahatına, bozma ilamının içeriğine, bozma sonrası duruşmanın hangi tarihte yapılacağına, verilen kararın ne olduğuna, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile vakıf olabilecektir.Görüldüğü üzere, taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (....) 1086 sayılı Yasanın 73 mad., 6100 sayılı Yasanın 27.maddelerine göre "Hukuki Dinlenilme Hakkı" iddia ve savunmada bulunma hakkında daha geniş olarak ve Anayasanın 36.maddesine uygun bir düzenleme olup; (6100 sayılı Yasanın 27.mad. Hükümet Gerekçesi) 6100 sayılı Yasanın 27, Anayasanın 36.maddesi ışığında "Hukuki Dinlenilme Hakkı" sağlanmadan taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunmaları için mahkemeye çağrılmadıkça haklarında hüküm kurulamaz.Somut olayda ise; .... Hukuk Mahkemesi'nin 01.03.2011 tarihli tensip zaptı uyarınca belirlenen duruşma gününün davacı şirket vekili Av. ...'ya tebliğ edildiği, dosya içerisinde bulunan davacı şirket tarafından, davacı vekili Av. ...'ya verilen vekaletnamenin, 31.12.2009 tarihinin mesai saati bitimine kadar geçerli olmak üzere tanzim edildiği, vekaletname süresi dolmuş olmasına rağmen mahkemece, bozma kararı ile tarafların duruşmaya daveti için çıkartılan davetiyenin tekrar Av. ...'ya çıkartıldığı, bu nedenle davacı şirketin bozma ilamına karşı beyanının alınamadığı ve duruşma gününden haberdar edilmediği anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, davacı şirket tarafından Av....'ya verilen vekaletnamenin süresinin dolduğu gözetilerek; davacı şirketin usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saatinden haberdar edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, tarafların yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştirBu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.