Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15370 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12597 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen kanal katılım payı -alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin.....üzerinde bulunan, C Bloktaki 19 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, su aboneliği yapılması için......e başvurduğunda 4.172,08 TL kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli istediğini ve müvekkilinden tahsil edildiğini, bu işlemin haksız olduğunu belirterek, müvekkilinin ödemesi gereken bedel var ise bunun tespiti ile fazla ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının satın aldığı meskenin olduğu yere kanalizasyon hizmeti getirdiğini, Belediye Gelirleri Kanunu 87 ve 88.maddeleri ve Aski Tarifeler Yönetmeliği’nin 39. maddesi gereğince davacının kanal katılım payı ödemesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davalının 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 87 ve 88. maddeleri ile .... Tarifeler Yönetmeliği'nin 39. maddesi kapsamında davacıdan kanal katılım ve şebeke bedeli payını istemeye hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak 1.447,00 TL ödemesi gerektiğinin tespitine, fazladan alınan 2.724,48 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından hesaplamanın eksik yapılması nedeniyle temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davacı tüketici ile davalı arasında su aboneliği sözleşmesi aşamasında 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 87-88.maddesi ve tarifeler yönetmeliği uyarınca alt yapı giderlerinden olan kanal katılım payı ile şebeke hisse bedelinden davacının ne miktarda sorumlu olduğunun tespiti ve fazla ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. ...2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87.maddesi "Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır." düzenlemesi getirmiştir. Aynı Yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür. 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 89.maddesine göre de, harcamalara katılma payları, bu tür hizmet giderleri .... tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz. Belediye Gelirleri Kanuna dayalı olarak çıkarılan Tarifeler Yönetmeliğinde de, gerek yeni bir kanalizasyon tesisi yapılması ve gerekse mevcut tesisin ıslahı durumunda taşınmaz sahiplerinden katılma payı alınacağı öngörülmüş; bunun belli bir oranının (arsa vergi değeri üzerinden % 2 oranında) inşaat ruhsatı alınma aşamasında avans olarak tahsil edileceği, bakiyesinin de su aboneliği aşamasında yapı değeri emlak vergi beyanı esas alınmak ve %2 oranını geçmemek üzere tahsil edileceği belirlenmiştir. Katılım paylarının hesabına ilişkin .....Tarifeler Yönetmeliğinde formül bulunmakta olup "GAYRİMENKULÜN TOPLAM İNŞAAT ALANI ile METRE TÜL MALİYETİ VE GAYRİMENKULÜN YOLA NAZARAN CEPHESİNİN" esas alınacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunda toplam inşaat alanı yerine davacıya ait bağımsız bölümün arsa payı esas alınarak davacının borçlu olduğu miktar eksik hesaplanmıştır. O halde mahkemece, aboneliğe başvurulduğu sırada, Yönetmelik 39.maddesi uyarınca arsa vergi değerinin % 2'si oranında kanal katılım payı tahsiline dair evraklar ile ekindeki inşaat ruhsatı ve tahsilat makbuzu dosya içine alınmak suretiyle oradaki belge ve bilgilerden de yararlanmak suretiyle, ödenen avansın da mahsubunu içerir, yasa ve yönetmeliğe uygun denetimi mümkün olacak şekilde yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken, genel ifadeli ve yönetmelikteki formüle uymayan rapor ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.