Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1537 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23417 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde 8.000,00 TL ıslahen 64.320,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dava dilekçesinde, 775 Sayılı Gecekondu Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümleri uyarınca davacıların murisine 1969 yılında 10672 ada 23 parsel sayılı arsanın tahsisinin yapıldığını ancak arsanın teslim edilemediğini, aradan geçen zaman içerisinde tahsisi yapılan arsanın işgale uğradığını, 2981 Sayılı (mülga 2805) Kanun uyarınca işgalcilerin durumunun hukuki geçerlik kazandığını, bunun üzerine davalının aynı bölgede bulunan 20017 ada, 7 parsel sayılı 1.989,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın 226,00 m2'ye tekabül eden 226/1989 oranındaki kısmının davacılar adına tahsisine karar verdiğini, arsa tahsisi için gerekli belgelerin 1 ay içinde ibrazını istediğini, davacıların istenen belgeleri ibraz ettiklerini, arsa borcunun noter taahhütnamesine göre düzenli olarak ödenmediği gerekçesi ile davacılardan 7.086,00 TL gecikme bedelini 1 ay içinde ödemelerinin istendiğini, gerekli ödemelerin zamanında yapıldığının idareye bildirilmesi üzerine, davalı idarenin 26.01.2010 tarihli yazı ile tahsisle ilgili işlemlerin yasal süre içerisinde tamamlanmadığı gerekçesi ile arsa tahsis işlemini iptal ettiğini iddia ederek; tahsise konu arsanın rayiç bedelinin ödenmesini; mümkün olmadığı takdirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, arsa bedeli olarak 294,00 TL'nin 30.04.1970 tarihinde ödendiğini ancak 1971; 1972, 1973; 1974; 1975; 1976 ve 1977 yıllarında ödenmesi gereken 294,00'şer TL'nin vadesinde ödenmediğini; 17.05.1977 tarihinde 2.646,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemeler dikkate alınarak hesaplanan 7.086,00 TL bedelin yazının tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödenmesinin davacılardan istendiğini, davacıların bu bedeli yatırmamaları üzerine yapılan arsa tahsis işleminin .... Makamı Olur'u ile 775 sayılı Gecekondu Kanunu'nun 27 ve Uygulama Yönetmeliği'nin 15. maddeleri uyarınca iptal edildiğini, arsa tahsisi ve iptali ile ilgili işlemlerin 775 Sayılı Gecekondu Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine uygun yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; taraflar arasında geçerli bir satış ve tahsis bulunmadığı gerekçesi ile denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan 17.162,63 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddedilmiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların murisi adına 30.04.1970 yılında 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında arsa tahsisi yapıldığı ancak arsanın davacıların murisine teslim edilmediği, davacıların murisinin değişik tarihlerde davalı tarafa başvurarak adına tahsis edilen arsa ile ilgili açıklayıcı bilgi istediği; 21.07.2003 tarihli cevabi yazıda; arsaların işgal edildiği, 2981 sayılı yasa nedeniyle işgalcilerin durumunun hukuki geçerlik kazandığı, bu nedenle arsaların adına tahsis edilenlere verilemediği, aynı durumda bulunan kişilerle birlikte kooperatif kurmaları halinde kooperatif arsalarından birinin tahsisinin sağlanabileceğinin bildirildiği; 2008 yılında ise davalı tarafça arsa tahsisi değişikliği yapıldığı; yasal süre içinde davacıların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesi ile tahsisin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacıların murisi ile davalı arasında 1970 yılında yapılan sözleşme geçerli bir sözleşmedir. Davalı taraf da cevap dilekçesinde arsa tahsis işleminin 775 Sayılı Gecekondu Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine uygun yapıldığını kabul etmiştir. Geçerli sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle davacı taraf, taşınmazın ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerini isteyebilir. O halde mahkemece; ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle tahsise konu taşınmazın rayiç değeri bilirkişi marifetiyle belirlenip, bu miktarın talep aşılmamak kaydıyla davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu denkleştirici adalet ilkesine göre yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.