Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15363 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7060 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 04/02/2015NUMARASI : 2014/82-2015/51Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı 06.03.2014 tarihli dava dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk lehine hükmedilen 200 TL iştirak nafakasının, geçen sürede büyüyen ve ihtiyaçları artan çocuk için yetersiz kaldığını belirterek, 500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı cevabında; yeniden evlendiğini, kirada oturduğunu ve kredi borcu bulunduğunu, geçim sıkıntısı çektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup; hükmü davalı temyiz etmektedir.Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.İştirak nafakası taktir edilirken, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, nafaka yükümlüsünün ve velayet tevdi edilen tarafın mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir.Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 1999 doğumlu olduğu, lisede okuduğu, taraflar hakkındaki ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre, davacının asgari ücretle çalıştığı ve 500 TL kira ödediği, davalının devlet hastanesinde memur olduğu, 1600 TL geliri bulunduğu, yeniden evlendiği, 450 TL kira ödediği anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve taktir edildiği tarihe, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyine göre, ayrıca velayet hakkı kendisine tevdi edilen davacı annenin de müşterek çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğü bulunduğu gözetildiğinde, mahkemece taktir edilen iştirak nafakası miktarı fazla bulunmuş, bu husus hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.O halde, mahkemece yapılacak iş; çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek ve TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha düşük miktarda nafakaya hükmetmek olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.