Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15361 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9502 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2013/736-2014/188Taraflar arasında görülen nafakanın artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakırköy 1. Aile Mahkemesi'nin 2009/986 Esas sayılı dosyasından verilen 09/12/2010 tarihli karar gereği müşterek çocuk İrem lehine hükmedilen 200,00 TL nafaka miktarının aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; İstenen nafaka miktarını ödemesinin mümkün olmadığını, küçüğün nafaka dışında diğer ihtiyaçlarını da karşılamaya çalıştığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; tarafların müşterek çocuğu İrem Ulupınar yararına Bakırköy 1.Aile Mahkemesi'nin 2009/986 Esas, 2010/986 Karar sayılı ve 09/12/2010 tarihli kararı ile hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 19/09/2013 tarihinden itibaren aylık 600 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğundan bahisle temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakası artış istemine ilişkindir.TMK.nun "Hakimin Takdir Yetkisi" başlıklı 182.maddesinin 2.fıkrasında; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." 3. fıkrasında da "Hakim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir" hükmü yer almaktadır.Yine aynı kanunun "Durumun Değişmesi" başlıklı 331. maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir.Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir. (HGK. 15.07.2009 gün ve 3-352 E./348 K.) Ancak somut olayda;tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun yaşına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece takdir edilen 600 TL iştirak nafakası yüksektir.O halde, muhasebe işlerinde çalışan davacı annenin de çocuğun giderlerine katkısı dikkate alınarak, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde fahiş miktar üzerinden hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.