Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1533 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23507 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 6.100,00 TL ecrimisil alacağının tahsili için yapılan takibe vaki haksız itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde, davalı ile birlikte paydaş oldukları taşınmazın 1992-1998 arası kiraya verilerek alınan kira parasından payına düşenin ödenmediği ileri sürülerek 6.000,00 TL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir.Davalı, ecrimisil davalarında beş yıllık zamanaşımının uygulanması gerektiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nun 31. maddesi uyarınca olayları izah taraflara, hukuki nitelemede bulunmak Hakime ait bir görevdir.İstem, ecrimisil değil vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca tahsil talebi olarak kabul edilmelidir.Bu durumda dava, niteliği itibariyle paydaşın taşınmazı 3. kişilere kiraya vererek elde ettiği menfaatin (payına hasren devri) istemidir.Davalının BK'nun 411.maddesi uyarınca elde ettiği kira gelirini iade etmesi gerekir. Bir kimsenin başkasına ait olduğunu bildiği veya bilebilecek durumda bulunduğu bir taşınmazdaki bir kısım payları kendi malıymış gibi kiraya verip paralarını toplamış olması nedeniyle hak sahibinin o kimseden payına düşen kiraların alınması için açacağı davada bir vekaletsiz iş görme ilişkisi bulunduğundan BK'nın 414. maddesi hükmü uygulanır.Ayrıca bu tür davalar B.K.’nun 125.maddesindeki 10 yıllık zamanaşımına tabidir (YİBK'nun 07.06.1939 tarih ve 1936/31 E. 1939/47 K.). YİBK.nun 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı kararına göre de; bir kimsenin başkasına ait olduğunu bildiği ya da bilecek durumda bulunduğu bir taşınmazı kendi malı gibi kiraya verip, kiraları toplamış olması, hak sahibinin o kimseden kiraların alınması için açacağı davanın niteliğinde duraksama olması halinde bu dava B.K.nun 414. maddesine dayanan bir dava kabul edilerek10 yıllık zamanaşımına tabidir. Somut olayda; mahkemece, davalının dava konusu taşınmaza ait kira sözleşmesi getirtilerek bu sözleşmeler esas alınarak kira tespiti hükümlerine göre (1994-1998 dönemi için) kira gelirleri hesaplanıp, davalının sorumlu olduğu miktarın bilirkişilerce tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususları gözönüne almadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.