Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15237 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13700 - Esas Yıl 2013





....Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı ... tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde gelen olmadı. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.Belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, 07.07.2009 tarihinde haricen düzenlenen sözleşme ile davalılardan ...’dan daire satın aldığını, ancak satış bedelinin sözleşme ile kararlaştırılan tarihlerde ödenmiş olmasına rağmen dairenin davalılar tarafından 3. kişiye satıldığını, satış bedelinin ise müvekkiline iade edilmediği gibi tahsili için başlatılan takibe de davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamını, ayrıca haksız itiraz nedeniyle davalıların icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.Davalılar, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; satışa konu dairenin davalı ... Ltd.Şti.'ne ait olduğu ve diğer davalı ... tarafından satış yetkisi olmadığı halde haricen davacıya satıldığı gerekçesiyle; davalı ... Ltd.Şti hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatının bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Uyuşmazlık, taşınmaz satışından kaynaklanmaktadır. Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak, resmi merciler önünde yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından, yapılan daire satış işlemi TMK. md. 706, 6098 Sayılı TBK. md. 237 (BK. md. 213) ve Tapu Kanunu md. 26 hükmüne göre geçersizdir. Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. ....Davacı, 07.07.2009 tarihli sözleşme ile taşınmazın satış bedelinin 40.000 Euro olarak kararlaştırıldığını ve davalıya bu nedenle 07.07.2009 tarihinde 6.000 Euro (13.000 TL) ve 1.100 Euro (kira bedeli olarak), 30.09.2009 tarihinde senet karşılığı 12.500 TL, 30.12.2009 tarihinde senet karşılığı 10.500 TL, 24.02.2010 tarihinde 10.000 Euro ve 17.05.2010 tarihinde 5.000 Euro olmak üzere toplam 32.500 Euro (71.500 TL) tutarında ödeme yaptığını ileri sürerek, bu bedelin tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı, iddiasının ispatı için delil olarak ödeme makbuzlarını dayanmıştır. Ancak, davacının 30.09.2009 tarihinde senet karşılığı 12.500 TL ve 30.12.2009 tarihinde senet karşılığı 10.500 TL yi davalıya ödediğine dair makbuz veya belge dosyada bulunmamaktadır.Şu durumda; mahkemece, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafa 30.09.2009 ve 30.12.2009 tarihli ödemelere ilişkin delillerini sunması için süre verilmesi ve sonrasında bu delillerin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile takibe konu alacağın tamamına yönelen itirazının iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bundan ayrı, itirazın iptali istemine konu takipte 71.500 TL asıl alacak miktarına 5.290 TL işlemiş faiz eklenerek toplam 76.790 TL'nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istenmiştir. 6098 Sayılı TBK. nun 117. (BK. nun 101.) maddesi uyarınca davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilmemiştir. Bu nedenle takip konusu işlemiş faiz hakkındaki davanın reddi yerine, mahkemece kabulüne karar verilmesi ve ayrıca 6098 Sayılı TBK. nun 121/son (Borçlar Kanununun 104/son) maddesi hükmüne aykırı olarak temerrüt faizine, temerrüt faizi uygulanması sonucunu doğurur şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.