Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15230 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7510 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANKARA 8.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 26/01/2015NUMARASI : 2014/860-2015/69Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının Ankara 6.Aile Mahkemesinin 27.05.2009 tarih 2008/741 Esas 2009/644 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuklar Kaan ve Kardelen'in velayetinin müvekkiline verildiğini, müvekkili için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, boşanma tarihinden bu yana kendisinin ve müşterek çocukların ihtiyaçlarının arttığını, kendisinin tek başına ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını belirterek, müvekili için aylık 300,00 TL takdir edilen yoksulluk nafakasının artırılarak aylık 1.500 TL'ye yükseltilmesini talep edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin boşanma davasından bu yana bütün nafakaları düzenli olarak ödediğini, bu sürede yeniden evlendiğini ve bir tane çocuğunun olduğunu, davacının çalışabilecek güce sahip olduğunu, müvekkilinin mali koşulları nedeniyle talep edilen nafakayı ödeyemeceklerini, talep edilen nafaka miktarının çok fahiş olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile daha önceden davacı için bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak kaydıyla aylık 350,00 TL daha artırılarak 650,00 TL'ye yükseltilmesine davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı için bağlanan yoksulluk nafakasının kararın kesinleşme tarihi başlangıç kabul edilerek gelecek yıllarda da TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir.TMK'nun 176/4.maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda, tarafların 2009 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı; davalının ise ..............'ta çalıştığı, aylık 6.000 TL civarında gelirinin, 2014 model ............marka aracının, Bursa'daki apart dairesinden 500 TL kira gelirinin olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, tarafların gelir durumu, ihtiyaçları, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranı dikkate alınmadan, olması gerektiğinden daha fazla miktarda artışa karar verilmiş olması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.