Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15227 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7446 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : GEBZE 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2015NUMARASI : 2014/665-2015/221Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının azaltılması yönünden davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı -karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, boşanırken 300,00 TL takdir edilen nafakanın aradan geçen zaman dilimi içerisinde yetersiz kaldığını, davalının halen bir şirkette yüksek maaşla çalıştığını, davalının aylık gelirinde artış olduğunu, müvekkilinin velayeti kendisine verilen müşterek çocuğa bakmak zorunda olduğunu, çalışma yaşı geçtiği için çalışamadığını belirterek, aylık 300,00 TL olarak hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının 200,00 TL artırılarak 500,00 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının doğru olmadığını, müvekkillerinin asgari ücretle çalışarak geçimini sağlamaya çalıştığını, şu anda eski nafaka borçlarını dahi ödeyemediğini, her ay cezaevine girme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, ancak borç alarak ödeme yapabildiğini, davacı eşin ise gayet sağlıklı ve çalışabilecek durumda olduğunu, davacının tamamen kötüniyetli olduğunu, çalışmasına engel bir durum olmamasına rağmen çalışmayarak müvekkilinin sırtından geçinmeye çalıştığını belirtmiş, davanın reddi ile karşı davalarının kabulü suretiyle, davacı yararına aylık 300,00 TL olarak hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının 150,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; asıl dava ve karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı -karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının azaltılması talebine ilişkindir.TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir.TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda, tarafların 2011 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, yoksulluk nafakasının hüküm alındığı tarihten itibaren yaklaşık 4 yıl geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, ailesinin yardımı ile geçimini sağladığı; davalının ise asgari ücretle çalıştığı, ablasının yanında yaşadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.