Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15187 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17001 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat, çatının projeye uygun hale getirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R IDavada, üst kat maliki olan müteahhidin dış sıva ve çatıyı yapmaması nedeniyle yağmur sularının sızması sonucu oluşan hasarın giderilmesi için 5 000,00 TL maddi tazminat ile yapının projeye uygun hale getirilmesi istenilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.620,86 TL tazminatın tahsili ile diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Davalı vekili, davacı vekilinin temyiz dilekçesine karşı düzenlediği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını ileri sürmüşse de; sözkonusu dilekçeden harç alınmadığı gibi süresinde temyiz defterine kaydedilmediği de anlaşılmaktadır.Açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,2- Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davanın açıldığı tarih olan 24.11.2010’da yürürlükte bulunan HUMK.nun 8.maddesinde; Sulh Mahkemesinin iflas Davaları ile vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı (2010 yılı için) 7.230 TL’yi geçmeyen davaları göreceği düzenlenmiştir. Dava, tazminat isteği ile birlikte yapının projeye uygun hale getirilmesi istemine ilişkin olup açıklanan bu niteliği itibariyle 1086 sayılı HUMK. nun değişik 8. maddesinin 2.fıkrasında sayılan davalardan da değildir ki, bu durumda mahkemenin görevinin belirlenmesinde anılan yasa maddesinin 1.fıkrasına göre davanın miktar veya değerine bakılması gerekir....Yukarıda anılan görev sınırı değerlendirildiğinde davaya bakmak Sulh Hukuk Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. O halde, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.