Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15159 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16999 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİDAVALILAR : 1 - ..., 2 - ... VEK.AV....Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; evlilik esnasında çeyiz senedinde belirtilen eşyaların davalılara teslim edildiğini, davalının kusurlu hareketleri ve müvekkiline karşı kötü muameleleri nedeniyle tarafların boşandıklarını, davalının müvekkiline fiziki ve manevi cebirde bulunarak müvekkilinin müşterek haneden kovduğunu, müvekkilinin müşterek haneden kovulduğu zamanda çeyiz senedinde belirtilen eşyaları yanına almadan müşterek haneden ayrıldığını belirterek eşyaların aynen iadesini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 7.250,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar, çeyiz senedindeki eşyaların kendilerine teslim edilmediğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda çeyiz eşyalarının aynen veya bedelinin iadesine; ziynet eşyalarının ise zati eşya kabulü gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki deliller ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davacı ile davalılardan ....'ın 22/06/1995 tarihinde evlendikleri, evlenirken dosyada mevcut senet fotokopisinden de anlaşılacağı üzere çeyiz senedi tanzim edildiği ve listesi yapılan senetteki eşyaların ... ile..... tarafından teslim alan sıfatı ile imzalandığı ve durumun diğer şahitlerce de imza ile tastik edildiği, davalılardan ...'ın diğer davalı ....'ın babası, davacının da kayınbabası olduğu, davacı ile eşi....'ın diğer davalı ... ile aynı evde oturdukları tanık beyanları ve tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.....Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ancak, taraflar arasında 01.07.1995 tarihli çeyiz senedi düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup esasen bu husus taraflar ve mahkemenin de kabulündedir. Davalı, çeyiz senedini kabul ederek eşyaların babasının evinde olduğunu belirtmiştir.Öyle olunca, mahkemece, davalının da kabul ettiği çeyiz senedi incelenip değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile davacının çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyaları yönünden aynen veya bedeline ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.