MAHKEMESİ : AKSARAY 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2012/800-2013/793Taraflar arasında görülen nafaka artırımı davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarafların müşterek çocuğu lehine 2006 yılında hükmedilen iştirak nafakasının çocuğun okula başlaması, ihtiyaçlarının artması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek, 100 TL'dan 300 TL'na artırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevabında; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 140 TL'ya yükseltilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi)Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda; ortak çocuğun 2000 doğumlu olduğu, annenin ev hanımı olduğu, 350 TL kira ödediği, eşi ve 2 çocuğuyla yaşadığı, babanın serbest çalıştığı, 700 TL aylık geliri olduğu, eşi ve 2 çocuğuyla yaşadığı, 300 TL kira ödediği, bir otomobili bulunduğu tespit edilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka azdır. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.